Bahçeli'nin yaman çelişkisi
Siyaset yaman çelişkilerle dolu. Çok aktörlü bir satranç siyaset; zihinde kurgulandığı gibi gitmiyor. 7 Haziran seçimleri MHP'yi kilit parti haline getirmişti. Bu kilit hali, Bahçeli'nin izlediği stratejinin...
Siyaset yaman çelişkilerle dolu. Çok aktörlü bir satranç siyaset; zihinde kurgulandığı gibi gitmiyor. 7 Haziran seçimleri MHP'yi kilit parti haline getirmişti. Bu kilit hali, Bahçeli'nin izlediği stratejinin çelişkileri yüzünden kendi kendine kırıldı. Bahçeli, koalisyon seçeneklerini kilitleyebilse de ana amaçlarına ulaşamadı. Hatta önceki halinden daha geriye düşmüş bir durumda.
Şöyle izah edeyim: Bahçeli en başından itibaren muhalefette kalmayı tercih etti ve diğer partilere koalisyon kurmalarını öğütledi.
CHP ve AK Parti'nin "koalisyon ya da hiç olmazsa seçim hükümeti kuralım" önerilerini şiddetle reddetti. Amacı, her halinden zor olacağı belli herhangi bir hükümetin içinde yer almamaktı. Diğer partilere koalisyon kurdurarak olası erken seçimde ya iktidar ya da ana muhalefet olmaktı. Siyaset satrancı istediği gibi sonuçlanmadı.
Tekrar seçimlere gitmenin ana sorumluluğu büyük ölçüde MHP'nin üstüne kaldı. MHP'nin bir amacı da HDP'yi oyun dışında bırakmaktı. Bu yüzden seçimlerden hemen sonra hızla HDP'yi ötekileştirdi ve bütün koalisyon görüşmelerinin dışına itmeyi başardı. Ancak Meclis içinden bir seçim hükümeti de çıkmayınca HDP'li milletvekillerinin geçici bakanlar kurulunda yer alması önlenemedi. Bu durumu "AKP-PKK el ele seçime" şeklinde sunacağını düşünen MHP'nin beklemediği bir olay gerçekleşti.
Başbakan Davutoğlu'nun muhalefet partilerinden 11 milletvekiline gönderdiği bakanlık davetini HDP'den iki vekilin yanı sıra MHP genel başkan yardımcısı Tuğrul Türkeş de kabul etti. Böylece MHP'nin AK Parti'yi HDP ile hükümete mahkûm etme ve bunu seçimde kullanma stratejisi zayıflamış oldu.