Deprem siyasetinin iki yüzü

Bu tabirin memnuniyetsizlik oluşturan anlamının farkındayım. 6 Şubat'taki iki büyük depremin 11 ilimizde korkunç bir yıkım getirdiği ortadayken, tek önceliğimizin afetin yaralarını sarmak olduğu...

Bu tabirin memnuniyetsizlik oluşturan anlamının farkındayım.
6 Şubat'taki iki büyük depremin 11 ilimizde korkunç bir yıkım getirdiği ortadayken, tek önceliğimizin afetin yaralarını sarmak olduğu açıkken ve milli bir dayanışma ile bu illerimizi güvenli şekilde yeniden imar etmek durumunda olduğumuz ortak bir kabulken siyasetten bahsetmek itici karşılanabilir.
"Deprem siyaseti" derken iki farklı anlama işaret ediyorum. İlki, iki depremden dersler çıkararak ülkemizi risk ve afetlere hazırlamak için hayatın bütün alanlarına dair uygulanacak politikaları (siyasa) kastediyorum. Bireyden sivil toplum ve kamu kurumlarına kadar yeni bir afet ve risk yönetimi yaklaşımına ihtiyacımız olduğu açık. Hem Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman gibi yıkım gören şehirlerimizi ayağa kaldırmak için hem de İstanbul gibi büyükşehirlerimizi olası afetlere hazırlamak için siyaset kurumu hummalı bir gündeme sahip olmalı.
AK Parti iktidarı ve yerel yönetimlerde icraatları takip edilen CHP mevcut deprem sonrasında neler yaptıklarını ortaya koymaya çalışıyor. 2023 sonrası Türkiye'nin nasıl daha güvenli olacağını sunacağı programlarla seçmene anlatacak. Bu anlamda rekabetçi bir...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum 20 Mayıs 2024 | 673 Okunma Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? 17 Mayıs 2024 | 1.414 Okunma Değişim ama nasıl? 14 Mayıs 2024 | 569 Okunma Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? 11 Mayıs 2024 | 123 Okunma CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? 10 Mayıs 2024 | 303 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar