"Orantılı yanıt verin" ne demek?

Türkiye, PKK terörü ile mücadelede ikinci haftayı tamamlamak üzere. NATO'yu 4. Madde çerçevesinde toplantıya çağıran Türkiye, teröre karşı "savunma hakkını" ABD ve AB başkentlerine...

Türkiye, PKK terörü ile mücadelede ikinci haftayı tamamlamak üzere. NATO'yu 4. Madde çerçevesinde toplantıya çağıran Türkiye, teröre karşı "savunma hakkını" ABD ve AB başkentlerine anlatmış oldu. İlk tepkilerde de istediği desteği aldı. Lakin Türkiye'nin, DAİŞ ile mücadeleye ek olarak, Kandil'i etkin bir şekilde bombalaması ve yurtiçinde KCK yapılanmasını çökertmek için seri tutuklamalar yapması Batı başkentlerindeki terörle mücadeleye destek havasının flulaşmasını beraberinde getirdi. 
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner ve AB Genişleme müzakerelerinden sorumlu üyesi Johannes Hahn, Türkiye'nin PKK'ya "orantılı yanıt" vermesini istediklerini açıkladı. Bu açıklamalara paralel olarak Türkiye'yi sınırlandırma çabalarında eşsiz kullanım değeri olan sermaye de yeni argümanlarla yeniden boy gösterdi. Elbette artık bir obsesyona dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti karşıtlığından bahsediyorum. 
Güya Türkiye, "ABD'nin Suriye'deki müttefiki Kürtlerle savaşarak" DAİŞ ile mücadeleye zarar veriyordu. Ve güya Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti'yi gelmekte olan erken seçimde tekrar tek başına iktidar yapmak için sahadaydı. Terörle mücadeleyi bir tür seküler "kutsala" çevirmiş olan Batı başkentlerinden Türkiye'ye yönelik teröre karşı "orantılı yanıt" verme çağrısını nasıl anlamalıyız? 

***


Öncelikle, ABD'nin, DAİŞ ile mücadelede Türkiye'den beklentisi İncirlik'in kullanımından fazlasını içeriyor. DAİŞ'i yenilgiye uğratmak için uzun vadeli bir kararlılık gerekiyor. Nitekim Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu'da DAİŞ ile kapsamlı bir mücadelenin başlayacağını söyledi. Bu yüzden "orantılı yanıt" söylemi bir yanıyla Türkiye'nin DAİŞ ile mücadelede yapacaklarını maksimize etmesi için baskılamaya matuf bir açıklama. Böylece DAİŞ'le mücadele hem Türkiye ve ABD için hem de PKK için bölgedeki iktidar oyununun "meşrulaştırıcı" ve "pazarlık unsuru" haline geldi. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum 20 Mayıs 2024 | 673 Okunma Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? 17 Mayıs 2024 | 1.414 Okunma Değişim ama nasıl? 14 Mayıs 2024 | 569 Okunma Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? 11 Mayıs 2024 | 123 Okunma CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? 10 Mayıs 2024 | 303 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar