Terör ve Batı’nın çifte iflası
PKK terörü bu defa Beşiktaş'ta vurdu. Metropolleri bombalama stratejisinin uzantısı olarak. Ve elbette ülkemizin birliğine, bütünlüğüne kast ederek.Polisiyle, siviliyle 44 canımızı aldı... Hepimizin ve...
PKK terörü bu defa Beşiktaş'ta vurdu. Metropolleri bombalama stratejisinin uzantısı olarak. Ve elbette ülkemizin birliğine, bütünlüğüne kast ederek.
Polisiyle, siviliyle 44 canımızı aldı... Hepimizin ve şehitlerimizin ailelerinin başı sağ olsun. Şükürler olsun ki milletimiz tam da teröre verilmesi gereken tepkiyi gösterdi.
Umutsuzluğa kapılmadan, terörün ne yapmak istediğini bilen bir sağduyu ile hareket etti. Yılmayacağını, boyun eğmeyeceğini ve mücadeleye devam edeceğini sergiledi.
Sivil bir seferberlikle ülkesine sahip çıktığını bir defa daha dosta düşmana onurlu şekilde izhar etti. Yürüyüşlerle, sosyal medyadaki paylaşımlarla ve camilerde Kur'an-ı Kerim okuma etkinlikleriyle ne kadar güçlü bir siyasi bilinç sahibi olduğunu ortaya koydu.
Bu tepki, 15 Temmuz darbe girişimine karşı çıkan demokratik ruhun bir yansıması. Ülkesinin Suriye ya da Mısır olmasına katlanamayacak bir vatanseverliğin tezahürü.
***
Beşiktaş katliamı üzerine dünyadan ve Avrupa başkentlerinden üzüntü ve dayanışma içeren mesajlar geldi. Lakin bu mesajların Türkiye kamuoyunda yükselen bir kanaati dindirmesi mümkün değil. O da Batı'nın Türkiye'ye karşı bir mücadele yürüttüğü kanaati.
Bunu bazı yorumcular daha sert ifade ediyor. Avrupa'nın ve ABD'nin Türkiye'yi "kuşatma altına" almaya çalıştığı yönünde değerlendirmeler yaygınlaşıyor. Hatta FETÖ ve PKK üzerinden ülkemize karşı "vekalet savaşı" yürüttüğü argümanı sıklıkla ifade ediliyor.
Bu değerlendirmeleri komplo teorisi olarak görmek imkân dahilinden çıkıyor. ABD'nin PKK'nın kolu YPG'yi bir milis ordusuna çevirecek desteği gördüğünüzde... Brüksel'in, Berlin'in PKK örgütlenmesine tanıdığı fırsatları gözlemlediğinizde.