Trump’ın zaferi dünyayı nasıl etkiler?
Olmadı... Medyanın desteği, azınlıkların oyları ve daha önemlisi Washington'daki 'liberal' elitlerin gayreti Clinton'ı başkan seçtirmeye yetmedi. Trump, ABD'nin 45.Başkanı oldu. Hem de Senato ve Temsilciler Meclisi'nde...
Olmadı... Medyanın desteği, azınlıkların oyları ve daha önemlisi Washington'daki 'liberal' elitlerin gayreti Clinton'ı başkan seçtirmeye yetmedi. Trump, ABD'nin 45.
Başkanı oldu. Hem de Senato ve Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçi çoğunluğu sağlayarak.
Clinton'a Trump'ı kutlamak ve 'endişelerini' ifade etmek kaldı: 'Toplumumuzun düşündüğümüzden daha fazla bölündüğünü gördük.
Hukukun üstünlüğü, eşit haklar ve ibadet özgürlüğüne saygı duyulmalı ve savunulmalı.' Görevi teslim edecek Başkan Obama'ya ise gençleri 'ümitsizliğe' kapılmamaya çağırmak düştü. Bu endişeler hiç de yersiz değil. Trump karşıtları ve özellikle gençler Washington DC, Oakland, Orlando, Los Angeles, Boston ve New York gibi kentlerde protesto gösterileri düzenledi. Ellerinde 'benim başkanım değil' yazılı dövizler taşıyarak...
ABD demokrasisinin 'krizi', 'bölünmüşlüğü' ve 'Trumpizm' üzerine daha çok konuşacağız anlaşılan.
Halbuki dünyadan sakladıkları gerçek ortadaydı...
Trump, beyaz Amerikalıların 2008 ekonomik krizinden bu yana biriken 'sistem karşıtı' duygularına tercüman oldu. Kurumların ve siyasetçilerin yozlaştığı argümanını ekonomik beklentiler ile birleştirdi. Ancak medya ve anket firmaları 'değişim' yönündeki dalgayı göremediler.
Belki de görmek istemediler.
Ya ABD toplumunun 'bölünmüşlüğünü' ve 'beyaz öfkeyi' göremeyecek kadar topluma yabancılaşmışlardı. Ya da Trump'ı getiren dalgayı durdurmak için Clinton'a bilerek destek verip gerçeği sakladılar. Bu itibarla Trump'ın zaferi ABD toplumu için 'sürpriz' değil; ABD eliti için ise tam bir 'deprem.' Peki; Trump döneminde siyaseten ve ekonomik olarak dünyayı ne bekliyor?