138’inci madde devleti frenlemek için
ANALİZ Ankara'dan İstanbul'a doğru devam eden “Adalet Yürüyüşü” sarayın büyük öfkesini çekiyor. Erdoğan çakmak çakmak olmuş gözlerinden öfke saçarak “Almış eline...
ANALİZ
Ankara'dan İstanbul'a doğru devam eden “Adalet Yürüyüşü” sarayın büyük öfkesini çekiyor. Erdoğan çakmak çakmak olmuş gözlerinden öfke saçarak “Almış eline bir kağıt parçası, üzerinde adalet yazıyor, İstanbul'a yürüyormuş” diye her gece yaptığı iftar konuşmalarında ekranlardan gürlüyor.
AKP Genel Başkanı, yürüyüşün bazı mahkeme kararlarını eleştirmek ve geri aldırmak için olduğunu zannettiğinden olsa gerek “Kendisine anayasanın 138'inci maddesini hatırlatırım. Bir gün kendi kapısı da çalınabilir” diyor her seferinde.
Anayasanın 148'inci maddesi “Genel Hükümler” ana başlığı altında “Mahkemelerin bağımsızlığı” bölümünde şu yazıyor;
MADDE 138. Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisi'nde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
Maddeyi bir hukukçu gözüyle incelemek bile gereksiz. Okuma yazma bilen biri bile bu maddenin asıl hedefinin “devleti yönetenler” olduğunu görür.