Aaahh Özal aaah “Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz” demeyecektin yıllar öncesinde
ACAİP YAZILARTürkiye’de anayasa hep ihlal edilmek istendi. Ancak her seferinde de hukuk galip geldi. Bütün aksaklıklarına rağmen demokrasi yaşatılmaya çalışıldı. Askeri dönemlerde...
ACAİP YAZILAR
Türkiye’de anayasa hep ihlal edilmek istendi.
Ancak her seferinde de hukuk galip geldi. Bütün aksaklıklarına rağmen demokrasi yaşatılmaya çalışıldı.
Askeri dönemlerde bile demokrasi ve hukukun kurallarına uyuldu genellikle.
Elbette bazen iktidar sahipleri kendi çıkarları için anayasayı delmeye çalıştılar.
Sonuç alamadılar.
Zamanında anayasa ile en büyük derdi olan devlet adamlarının başında Turgut Özal vardı.
“Pragmatik” olduğu için aklına esen bir kanunu hemen çıkarmak isterdi.
O zaman da Meclis’te çoğunluğu olan partiler kanun çıkarırken “kaldır parmak, indir parmak” sistemini kullanırdı.
Özal da bu sayede istediği kanunları geçirirdi ama o zaman Anayasa Mahkemesi vardı.
İktidarda kim var kim yok bakmazdı.
Yasa anayasaya uygun mu değil mi, temel kriter buydu.
Rahmetli bir keresinde çıkardığı yasa, anayasaya uygun bulunmayınca “Aman canım anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz” demiş ve bu sözü “siyasetin unutulmazları” arasındaki yerini almıştı. Bugünün gençleri için bu yazdıklarım hayal tabii.
Şimdi anayasayı delmek değil anayasaya uymak neredeyse “ayıp” karşılanıyor.
İşin kötü tarafı eskiden iktidar sahipleri anayasayı delmek istediklerinde muhalefet buna şiddetle karşı çıkar adeta savaşır gibi direnirdi. Şimdi muhalefet pek olmadığı gibi anayasa ihlallerine de hiç aldırış etmiyor.
Örneğin anayasaya rağmen Meclis Başkanı belediye başkan adayı yapılıyor.
Muhalefet “Durun şimdi, gözleri buraya çevirmeyelim, AKP’yi yine mağdur duruma düşürmeyelim” diyerek anayasa ihlaline aldırmıyor.
Muhalefetin İstanbul adayı da tabii ki partisinin bu duyarsızlığına ortak.
Partisine ve bu ülkenin namuslu gazetecilerine her gün çok ağır hakaretler eden Cumhurbaşkanı’nı üstelik “Gazeteciler Günü’nde” ziyarete gitti.
Demek CHP uğradığı ağır hakaretleri hiç umursamıyor. Maksat “bakın biz siyasette gerginliği istemiyoruz” demekmiş.
Şu sözler CHP’nin adayına ait; “İstifa edip etmemek Sayın Meclis Başkanımızın takdiri, onu bilemem. İşin o yönünü ben bilemem. O yöndeki telkinim şu olabilir, sayın Meclis Başkanı kendi makamıyla İstanbul sokaklarında zorlanabilir. Kalabalık bir heyetle gezmek zorunda kalabilir. Benim tavsiyem büyükşehir belediye başkanı adayı olarak gezmesidir.”
Helal olsun vallahi.
Bir siyasetçi, en büyük kentin başkanlığına sahip bir siyasetçi, açık bir anayasa ihlali için “ben bilmem” diyor, diyebiliyor.
Böyle bir eyyamcılıkla nereye varılabilir acaba?
KOMİK