Anayasal kurumlar ve yüksek yargı iyice göstermelik hale getirilecek
ANALİZ İktidar yandaşları Anayasa Mahkemesi’ni tartışıyor. Gerçi buna ne kadar tartışma denir orası da ayrı konu, çünkü yandaşlar Anayasa Mahkemesi’ni eleştirmiyor, çok ağır hakaretler yağdırıyor.
Nedeni şu;
Güneydoğu’daki bazı şehirlerde yapılan “hendek operasyonlarına” karşı bir grup akademisyen bir bildiri yayınlamıştı.
Akademisyenler “Suça ortak olmayacağız” diyerek bu operasyonların yapılış biçimini eleştirmişlerdi.
İktidarın ve yandaş tetikçi takımının, buna tepkisi çok sert olmuştu.
İmzacı bütün akademisyen hakkında soruşturma açılmış, neredeyse tamamına üniversitelerden uzaklaştırma verilmiş, bazıları tutuklanmış, bazıları da hapse atılmıştı.
İşte bu akademisyenler Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak “hak ihlali” yapıldığını ileri sürmüştü.
Mahkeme, yaptığı oylama eşit çıkınca, “Başkanın oyu iki sayılır” kuralına uydu, böylelikle “hak ihlali yapıldığı” sonucuna varıldı.
Anayasa Mahkemesi’nin aldığı bu tür kararlar bağlayıcı nitelikte.
İşte ne olduysa bundan sonra oldu.
Yandaş tetikçi medya ayağa kalktı.
Anayasa Mahkemesi’nin teröre yeşil ışık yaktığı, mahkeme kararıyla terörün meşru hale geldiği, Anayasa Mahkemesi’nin ihanet içinde olduğu yönünde yayınlar başladı.
Anayasa Mahkemesi, 2010’daki Anayasa değişikliğinden bu yana tamamen sarayın kontrolünde.