Bir araba için bu kadar babayiğit gerekmez ki

SORDUM ÖĞRENDİM AKP Genel Başkanı çok parlak bir tören düzenleyerek “ilk yerli otomobil” projesinin mimarlarını tanıttı. Her biri kendi alanında birer dev olan şirketlerin patronları da salonda...

SORDUM ÖĞRENDİM

AKP Genel Başkanı çok parlak bir tören düzenleyerek “ilk yerli otomobil” projesinin mimarlarını tanıttı. Her biri kendi alanında birer dev olan şirketlerin patronları da salonda hazırdılar. Erdoğan isimlerini söyledikçe ayağa kalktılar, alkışlara karşılık verdiler. Ortada henüz otomobil yok. Ama olacakmış. Zaten bu kadar güçlü isimler bir araya gelirse otomobil yapılmaması mümkün değilmiş. Böyle anlatıldı. Bu kadar çok “babayiğiti” görünce yerli otomobil konusunda içime bir kuşku düştü. Otomotivle de ilgisi olan Türkiye’nin önemli sanayicilerinden birine açıp sordum. Bu ünlü patron “İlk yerli otomobil hayali elbette çok güzel ama otomobil böyle üretilemez” dedi. Doğal olarak “Niye?” dedim “Nesi eksik? En büyük patronlar, en çok para, işin başında da Cumhurbaşkanlığı görevini de yürüten bir parti genel başkanı var.” Ünlü patron “Sorun da zaten bu” dedikten sonra “Bak” dedi ve anlattı; “Bir araya gelen holdinglerin her biri milyar dolarlık devler. Hepsi kendi  işlerini yapıyorlar, ortaklıklardan pek haz etmiyorlar ama en önemlisi kararları mutlaka kendileri vermek isterler. Otomobil gibi çok özel bir alanda bu kadar büyük başın bir arada olması ve karar alması bana göre mümkün değil.” Büyük şirketlerin bir araya gelme fikri mantıken cazip gibi görünse de her birinin özgüveninin ne kadar yüksek olduğunu bilince bunun o kadar da kolay olmadığı ortada bana göre de.
Ünlü patron “Bana göre başta hepsi ortak gibi başlar, ama giderek bazıları öne geçse de yatırımı en sonunda AKP’li birine devrederler” dedikten sonra şunu söyledi; “Dünyadaki örneklerine bakın, çok patronlu bir otomotiv şirketi yok. Çünkü otomobil hassas bir konudur, bu işe gönül veren girişimcilerin zevkine, aklına, zekâsına ve en önemlisi hırsına göre şekillenir. Dünyanın en büyük otomotiv şirketlerine bakın hepsi böyle kurulmuştur. Kimse otomobil yapmaya karar vererek girmemiştir bu işe, bu bir yerde aşk işidir.”
Sohbetimizin sonunda ikimiz de “dünyada bir ilk olan bu girişimin başarılı olması” temennisinde bulunduk.
Bu sohbetten ve o parlak törende gördüklerimden yararlanarak şu sonuca vardım zihnimde. Erdoğan propaganda yöntemlerini çok iyi biliyor. Bugün artık bir otomobil üretmek zor değil. Zor olan bunu pazarlayabilmek. Buna rağmen Erdoğan sanki dünyanın en önemli işini başarıyormuşuz üstelik bu konuda en büyük patronlar arasında bir mutabakat sağlamış gibi çıkıyor kamuoyunun önüne. Bir araba için bu kadar çok patrona gerek yok. Yatırım için gerekli olan birkaç milyar dolara ihtiyaç var. Öyle sanıyorum ki bu patronlar aslında işe para yatıracaklar. Göstermelik birkaç proje üzerinde konuşulacak. Sonra hepsi çekilecekler iş AKP’li birine kalacak. Peki, bu oyun tutar mı? Valla 2011 seçimlerinde “ilk Türk uçağının semalarımızda” olduğuna 2015 seçimlerinde ise bu uçağı unutup “İlk yerli yolcu uçağımızın yapılacağına” inananların şatafatlı törenlerle açıklanan “ilk yerli arabamızı yapıyoruz” sözlerine inanmaması mümkün olabilir mi?

Bİ SORALIM BAKALIM 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.206 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.025 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.219 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.163 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.700 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar