Böyle anayasa oylaması olmaz
ANALİZ İktidar milletvekilleri çok açık biçimde suç işlediler. Anayasayı ihlal ettiler. Bu suç aynı zamanda anayasa suçudur. Cezasının ağırlığını yazmayayım, ama bu suçu...
ANALİZ İktidar milletvekilleri çok açık biçimde suç işlediler. Anayasayı ihlal ettiler. Bu suç aynı zamanda anayasa suçudur. Cezasının ağırlığını yazmayayım, ama bu suçu işleyenlerin “güneş yüzü görmesi” bile mümkün olmayabilir. Gerçi bu iktidarın ve sarayın işlediği ilk anayasa suçu değil, belli ki son da olmayacak. Çünkü halktan alınan oyu “madem herkesten fazla oy aldım o halde dilediğimi yaparım” diye anlayan, anlamakla da kalmayıp bunu hayatın her alanında kullanan bu zihniyetteki iktidar “kimse bize ceza veremez, çünkü ceza verecek makamlar da bizim” mantığı ile suç işlemeye devam edecektir. Pazartesi günü Tayyip Erdoğan'ı tek adam yapmak için hazırlanan anayasa değişikliği teklifinin maddelerine geçilmesi için yapılan oylamada pek çok AKP milletvekili gizli oy kullanmak için kapalı bölüme girmek yerine oylarını açıkta kullandılar. Sadece bazı milletvekilleri değil bizzat bakanlar da bu suça ortak oldu. Sağlık Bakanı “suç işlediğini” söyleyen muhalefet milletvekillerinin üzerine yürüyerek “Suç işliyorum ulan, sana ne?” diye bile bağırmaktan çekinmedi. Oysa mevcut anayasa, ki değişene kadar herkes buna uymak zorunda, anayasa değişikliği tekliflerinin “gizli oyla” yapılacağını çok açık biçimde yazıyor. Bu durumda gerekçesi ne olursa olsun hiç kimse anayasanın bu hükmünü çiğneme gücünü kendinde bulamaz. Oyunu kapalı alana girmek yerine dışarıda herkese göstererek zarfa koymak ve ondan sonra sandığa atmak kesin bir anayasa suçudur ve bunu yapan milletvekilinin de Yüce Divan'a gönderilmesi gerekir. Bunun dışında kullanılan oy da geçersiz sayılmalıdır. Bu bilgileri dün konuştuğum iki ayrı anayasa profesöründen aldım. Aldım da ne olacak? Açıkçası bilemiyorum. Meclis'te tek başına muhalefet yapmak zorunda kalan CHP'liler dün gün boyu bu açık anayasa ihlali üzerinde durdular. Meclis Başkanı (vekilleri) sanki bu olay yaşanmamış gibi davranıyorlar. Oysa birincil görev Meclis'teki bir oylamanın sağlıklı ve doğru yapılmasını sağlamak zorunda olan Meclis Başkanı'ndadır. Meclis Başkanı'nın öncelikle açıkta oy kullanan milletvekillerini uyarması, oylarını geçersiz sayması veya oylamayı tamamen iptal edip yenilemesi ayrıca o milletvekilleri hakkında suç duyurusunda bulunması gerekir. Kime söylüyorum bunları, onu da bilmiyorum. Ama şunu da söylemeden edemeyeceğim; Bu gidiş iyi gidiş değil, bedeli çok ağır olacaktır. KAFAMI BOZAN ŞEYLER BELEDİYELER BİRAZ DA İNSANI DÜŞÜNMELİ Türkiye kar altında. Son yıllarda görülmemiş bir doğa olayı yaşıyoruz. Özellikle kar İstanbul'da hayatı çok olumsuz etkiliyor.