Cihat yerine demokrasi dersi konsa kafa karışıklığı olmaz
BUNU YAZMAK GEREKİktidar “dindar-kindar” bir nesil yaratabilmek ve Türkiye’yi Araplaştırmak uğruna eğitim sistemini temelden sarsmaya devam ediyor. Yeni müfredatta Atatürkçülük, Atatürk ilke ve devrimleri...
BUNU YAZMAK GEREK
İktidar “dindar-kindar” bir nesil yaratabilmek ve Türkiye’yi Araplaştırmak uğruna eğitim sistemini temelden sarsmaya devam ediyor.
Yeni müfredatta Atatürkçülük, Atatürk ilke ve devrimleri çıkarıldı, Kurtuluş Savaşı üç beş satırla geçiştiriliyor, ağırlık 15 Temmuz’a veriliyor, bilimselliğin yerini “din kuralları” alıyor.
Bu yıl okullarda şeriat kuralları öğretilecek, cihat dersleri verilecek.
Bu çağdışı uygulamalar elbette toplumun önemli bir kesiminde tepki doğuruyor. Ancak elden ne gelir, fiilen tek adam rejimine geçen Türkiye’de kimi kime şikâyet edeceksiniz, en haklı olduğunuz konuda bile kime başvuracaksınız?
“Atı alan Üsküdar’ı geçti” zihniyetinin hakim olduğu Türkiye hızla Ortaçağ dönemine doğru yol alıyor.
Şimdi okullara konan cihat dersinin ana konusu ne olacak, bu kavram öğrencilere nasıl anlatılacak bunu şimdilik bilmiyoruz, kitaplar basılınca göreceğiz. Tabii kitapların da bir önemi yok, bu dersi verecek olanlar nasıl anlatacaklar, kendi yorumlarını nasıl yapacaklar o da ayrı bir konu.
Hürriyet’in yazarlarından Ahmet Hakan dünkü köşesinde ‘Cihat’ın nasıl
anlaşıldığı’ konusunda iki tanım yapmış.
Hakan’a göre tanımlardan biri şöyle; ‘Cihat’ı üzerine bombalar sarıp caddelerde kendini patlatmak olarak… Kendin gibi olmayanları bina tepelerinden atmak olarak… Sürekli düşmanlaştırma çabasının meşruiyet kaynağı olarak… Kafa kesme olarak… Başkalarının hayatlarına sonsuz müdahale olarak… Farklılıklara açılmış savaş olarak… Bir kamyonla caddelere dalmak olarak… Anlatırsan karşına IŞİD belası çıkar.
İkinci tanım ise şöyle; ‘Cihat’ı insanın kendi nefsine karşı verdiği mücadele olarak… İnsanın kendi hırsları, günahları, bencilliği ve kibriyle savaşı olarak… Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan olmamak için gösterilen çaba olarak… Zulme ve adaletsizliğe karşı başkaldırı olarak… İnsanlık onurunu korumak için girişilen her türlü mücadele olarak… Anlatırsan karşına İslam uygarlığı çıkar.
Hürriyet yazarı İmam Hatip mezunu, yıllarını mütedeyyin kesimler arasında geçirmiş biri olduğuna göre verdiği bilgiden yola çıkarak ‘Cihat’ın her iki şekilde de tanımlanabileceğini anlıyoruz.
Hakan’a göre iki tanımlama da doğru ama birinin sonu olumsuzluğa diğeri ise uygarlığa açılıyor.
Kişisel tahminim, müfredata konan dersin kitabında olmasa bile bu dersi verecek öğretmenlerin birinci şıkka uygun konuşacakları daha yüksek ihtimaldir. Oysa cihat gibi İslami çevrelerde de farklı tanımlanan ve uygulanan derslerle çocukların kafasını karıştırmak yerine, herkese düşünme, sorgulama yeteneği verecek olan “demokrasi dersi” konulsa hiçbir sorun yaşamayız.
Çünkü demokrasinin biri olumluya biri olumsuza açılan, kişiye göre değişen bir tanımı yok. Demokrasinin tek tanımı vardır bu tanımın açıldığı kapı uygarlığa giden yoldur.
Demokrasi kültürü içinde yetişen nesiller hem dini bilgilerini daha özgürce alırlar, hem de sorgulama yöntemini öğrenecekleri için sonu kanla biten sözde dini bilgileri ve hurafeleri hayatlarına hiç sokmazlar.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER