Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu ile derdi ne?
ANALİZAKP Genel Başkanı Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu eleştirmediği gün yok. Üstelik sadece eleştirmiyor sürekli hakaret ediyor. Örneğin “Ana muhalefetin...
ANALİZ
AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu eleştirmediği gün yok. Üstelik sadece eleştirmiyor sürekli hakaret ediyor. Örneğin “Ana muhalefetin başındaki zat” diyor. Ya da “Cehape’nin genel müdürü” tanımını yapıyor. “Sen kimsin ya” veya “Haddini bil” diye aşağılamaya çalışıyor.
Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nu sürekli eleştirmesi ve hakaretler yağdırmasının pratikte çok fazla bir yararı yok. Sonuçta 15 yıldır iktidar partisi AKP ve bu partinin başında da Erdoğan var. Sayısal üstünlüğünün ötesinde Erdoğan devletin tüm erklerini de tek başına eline geçirdiği için önünde hiçbir engel yok. CHP’nin iktidar gücü ve yaptırım kabiliyeti olmadığı için Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na sürekli saldırması aslında çok absürd. Vatandaşın da bu sürekli saldırmalara bir anlam veremediğini görüyorum.
Oysa Erdoğan tamamen taktik gereği Kılıçdaroğlu’na saldırıyor. Çünkü eğer başarır da 2019’daki başkanlık seçimlerini yaptırabilirse iktidarını ancak Kılıçdaroğlu’nu rakibi yaparak sürdürebileceğini düşünüyor.
Şurası bir gerçek ki artık AKP’nin tek başına iktidarda kalması çok zor. Bu durum 7 Haziran’da görülmüştü. Ama beceriksiz muhalefet eline gelen fırsatı hoyratça tepti ve iktidarı AKP’ye altın tepsi içinde yeniden sundu. Ancak Erdoğan 1 Kasım’daki zaferin geçici olduğunu biliyor. Partisine yüklenmesinin nedeni de bu. Eğer başkanlık seçimi değil de eski gibi parlamenter sisteme göre bir seçim yapılacak olsa AKP tek başına iktidar olamayacak. AKP’nin tek başına iktidar olamadığı bir ortamda Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olarak oturması ve ülkeyi yönetmesi mümkün değil.
Zaten bunu gören Erdoğan ısrarla “başkanlık sistemini” dayattı. Sanıldığının aksine çıtayı yüzde 50’ye yükselterek kendini riske atmadı tam tersine tek adamlığa giden yolu daha da rahatlattı.
Şimdi beklentisi şu; 2019’da amacı birinci turda seçilmek, ama bunun zor olduğunu biliyor. Bu seçimlerde AKP’nin alacağı oylar önemli değil Erdoğan için, önemli olan “ikinci tura” kimin kalacağı. Eğer bir sürpriz olmazsa bu seçimde ikinci tura CHP’nin adayının kalma olasılığı çok yüksek. İşte Erdoğan’ın da beklediği bu. İlk turda AKP ne oy alırsa alsın önemli değil, ikinci turda rakip CHP ve onun adayı olunca, Erdoğan yüzde 50’yi geçeceğine inanıyor, hele rakibin Kılıçdaroğlu olması halinde kazanacağına kesin gözüyle bakıyor.
Nedeni basit; birincisi bir temel ilke söz konusu olunca CHP ile ortak hareket edebilecek bazı sağ seçmenler sıra bir isim üzerinde birleşmeye gelince CHP’yi asla tercih etmeyecektir. İkincisi dindar ve dinci Sünni kesimin önemli bir bölümü Alevi bir adaya asla oy vermeyecektir. Üçüncüsü sağ seçmen iş “Erdoğan mı, solcu bir aday mı” aşamasına gelindiğinde Erdoğan’ı tercih etmek zorunda kalacaktır.
Ancak Erdoğan’a ilk iki şık yetmektedir zaten. Böylelikle parlamenter sistemde kesin yenilgi gören Erdoğan başkanlık sistemini zaferle tamamlayacağına inanmaktadır. Üstelik muhtemelen AKP yüzde 40’lara ve hatta altına düşmüş olmasına rağmen kendisi yüzde 50’yi geçen bir lider olarak tartışmasız “tek adam” olacaktır. O halde kendisine rakip olarak Kılıçdaroğlu’nu hep gündemde tutmak ve sağ seçmenin beynini yıkamak akıllı bir strateji olacaktır.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER