Havuz medyasında alarm zilleri
DEDİKODUMedya çevrelerinde konuşulduğuna göre yandaş medyada durumlar pek iyi gitmiyormuş. Biliyorsunuz bir “havuz medyası” tanımı var. Aslında “yandaş medya” ile aynı anlama gelmesine rağmen havuz...
DEDİKODU
Medya çevrelerinde konuşulduğuna göre yandaş medyada durumlar pek iyi gitmiyormuş. Biliyorsunuz bir “havuz medyası” tanımı var. Aslında “yandaş medya” ile aynı anlama gelmesine rağmen havuz medyası tanımının bir özelliği daha var. Bu medyanın “kesin sahibi” belli değil. AKP Genel Başkanı’nın talimatıyla bazı işadamları bir araya geldiler. Ortaya bir para koydular. Birçok gazete, televizyon, dergi, internet sitesi, radyo bu havuzdan besleniyor. Bu medyanın birinci temel işlevi elbette Erdoğan’ı övmek, yüceltmek. Bunun için “aynı anda aynı yönde yayın” yaparak kamuoyu oluşturmak aslında daha da ötesinde “beyin yıkama” operasyonu yapmak. Birçok kişinin dikkatinden kaçmıyordur. Bazı günler yandaş medyanın birçok gazetesi aynı başlıkla çıkıyor. Televizyonlarda aynı noktalara vurgu yapan haberler yayınlanıyor. Bu piyasada dolaşan dedikodulara göre havuz medyasının yönetimi saray tarafından Serhat Albayrak’a verilmiş. Bütün bu medyanın genel yayın müdürleri Albayrak’ın sözünü dinliyormuş. Öğleden sonraki saatlerde merkez bütün medyaya o gün ne yapması gerektiğini talimatı geçiliyormuş. Atılacak başlıklar buradan belirleniyor ve kimin hangi başlığı kullanacağı bu elden bildiriliyormuş. Diyelim ki A gazetesine “Senin manşetin şu” denirken B gazetesine ise başka manşet emri veriliyormuş. Bazı günler ise hepsi ortak başlıkla çıkarak tam bir algı yerleştirmesi için operasyon yapıyormuş. Bu medyanın avantajlarından biri de tabii ki maddi bir kaygının olmaması. Havuz adı zaten buradan geliyor. Ancak son duyduklarıma göre ara sponsor durumundaki havuz patronlarının son günlerde para bulmakta zorlandıkları bu nedenle sıkıntılı günler yaşandığı söyleniyor. Bu nedenle bazı büyük kamu ya da yarı kamu kuruluşlarına “salmalar” salınmaya başlamış. Örneğin çok büyük bir kuruma telefon ediliyormuş ve maaşların tutarı kadar paranın gönderilmesi talimatı veriliyormuş. Bu kurum ikiletmeden parayı anında indiriyormuş. Verilen bu para bir süre sonra ya reklam veya sponsorluk ya da hizmet bedeli olarak faturalandırılıyormuş. Yönetiminde AKP’nin de ağırlıklı olduğu ve milyonlarca kişiye hizmet veren bu büyük kuruluşlardan birinin tepe yöneticileri her ay başlarına gelmeye başlayan bu talimatlardan bunalmışlar. Ama ne çare ki itiraz hakları yok. Bu konuda bana bilgi veren AKP’li kaynağım “Bazı yöneticiler bu durumu çıkıp anlatmak istiyorlar. Ancak bu da pek mümkün değil. Çünkü iş kısa sürede kılıfına uydurulduğu için ortada usulsüz bir durum kalmıyor” dedi. Sonra da “Kulağına bir şey söyleyeyim” dedi ve şöyle konuştu; “Muhalefet bazı büyük kamu ve yarı kamu şirketlerinin havuz medyası ile yaptığı anlaşmaları biraz didiklesin. Bak daha neler görecekler.”
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER