IMF’ye gitseler daha iyiydi

ANALİZDamat Albayrak’ın denetim için Amerikan McKinsey şirketi ile anlaştığımızı açıklaması aslında ekonomide yeni bir dönemin de habercisi. Ekonominin kötüye gitmesi üzerine “IMF’ye...

ANALİZ

Damat Albayrak’ın denetim için Amerikan McKinsey şirketi ile anlaştığımızı açıklaması aslında ekonomide yeni bir dönemin de habercisi.
Ekonominin kötüye gitmesi üzerine “IMF’ye başvurun” önerileri yapanlar çıktı.
Son birkaç yıldır Türkiye’nin bütün dış borcunun sadece IMF’ye olduğu algısı yaratan iktidarın buna yanaşması elbette düşünülemez.
Haksız demiyorum, gerçekten bunu yapamaz, bu kendini inkâr anlamına gelir.
Çünkü kamuoyu IMF’nin ne işe yaradığını bilmiyor.
IMF’yi borç veren bir Amerikan kuruluşu sanıyor.
Oysa ekonominin batırıldığı bu kritik dönemde iktidar IMF’nin kapısını çalsa, hemen bir ekonomik plan hazırlansa ve yürürlüğe girse, plan disiplinli biçimde uygulansa ve kısa bir süre sonra istenen istikrar sağlanabilse Türkiye’nin dış borçlanma kredisi yine yükselir ve hayat normale dönebilir.
Ama iktidar bunu yapamaz.
Bir anlamda kendi yarattığı algı nedeniyle kapı kapı yalvarma heyetlerini gezdirdiğini gizlemek ve sanki dünyaya kafa tutuyor gibi görünmek zorunda kalır, tam da şu anda yaptığı gibi.
Ancak gözlediğim kadarıyla iktidar en azından kamuoyundaki bazı algıları değiştirmek üzere bir çaba harcıyor.
Amerika’nın “şaibeli” de olduğu bilinen denetim şirketlerinden McKinsey ile yapılan anlaşma bu açıdan önemli.
Bu aslında “örtülü bir IMF programı” başka bir şey değil..
McKinsey anlaşması ile IMF’nin kapısına gidilmez ama IMF tipi bir ekonomik program belirlenir, disiplinli biçimde bu uygulanır.
Gerekenler yapıldıktan sonra IMF’den kredi derecelendirme kuruluşlarına el altından “tamam Türkiye düze çıkıyor” mesajı vermesi “rica” edilir.
Tabii bu ricalar edilirken gereken hamleler de yapılır.
Zaten iktidarımız bu kuruluşların bazı maddi avantajlar elde ettiklerini dünyaya haykırıyor, “madem öyle biz de varız” taktiği burada uygulanır.
Kredi derecelendirme kuruluşları da Türkiye’nin notunu yükseltir.
Kriz hesapta IMF’siz atlatılmış olur.
Tabii bu süreçte demokrasi, hukuk, özgürlükler de istenen kıvama getirilmek zorunda.
İşte onu becerirler mi, emin değilim.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.206 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.025 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.219 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.163 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.700 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar