İstanbul’daki seçimin pek de ahlaklı olmayacağı kesinleşti

ANALİZSaray henüz İstanbul’a kimi aday olarak atayacağına karar vermedi. Çok büyük olasılıkla bu kişi hep “bin Ali, in Ali” formülündeki gibi yine Binali Yıldırım olacak. Aslına bakarsanız...

ANALİZ

Saray henüz İstanbul’a kimi aday olarak atayacağına karar vermedi.
Çok büyük olasılıkla bu kişi hep “bin Ali, in Ali” formülündeki gibi yine Binali Yıldırım olacak.
Aslına bakarsanız sarayın Meclis Başkanlığı’na atadığı kişiyi daha bir yıl geçmeden İstanbul’a aday olarak ataması bile seçimi kaybetme riskini ciddi biçimde gördüğünün bir kanıtı.
Ancak Erdoğan’ın kaybetmeye asla tahammülü olamayacağı için herkese garip gelse bile bu atamayı yapmasında kendi açısından bir sakınca yok.
Ayrıca Meclis Başkanı’nın aday olarak atanması İstanbul’daki seçimlerin pek adaletli ve ahlaklı olmayacağının da göstergesi.
Bunu çok basit bir örnekle sizlere de sunmak istiyorum.
Meclis’te yasalaşmayı bekleyen bir torba yasa var.
Saray, Meclis’e bıraktığı yasaların bile normal yollarla yasalaşmasına sabredemediği için çok sayıda yasa aynı madde içinde ve bir kerede kabul edilecek yine.
İşte bu torbanın içinde İstanbul’daki iki Boğaz köprüsünden geçen araçlara kesilen cezaların silinmesi ile ilgili madde de var.
Bu çok doğru bir hareket.
İstanbul’da binlerce araç sahibi, birinci köprüden geçmesinin yasak olduğunu biliyordu belki ama ikinci köprünün de yasak olduğunu pek çoğu bilmiyordu.
İktidar yetkilileri halkın adeta tuzağa düşürülmesini uzun zamandır sadece seyrediyordu.
Muhalefet bunu dile getirdi getirmesine ama AKP oralı bile olmadı.
Sonunda bir gün sarayın İstanbul’a aday olarak atayacağı kesin gibi olan Meclis Başkanı “Bu cezalar haksız kesilmiş, bunun düzeltilmesi gerek” dedi ve hazırlanan teklif hemen imzaya açıldı.
Şimdi, yapılan doğru ama ahlaki değil.
Çünkü saray bu teklifi sunan Yıldırım’ı “Halkı düşünen ve hükümeti de zorlayan fedakar çalışkan İstanbul adayı” olarak sunmaya başladı bile.
Bunun doğrusu muhalefet ile de konuşulması ve her partideki İstanbul milletvekillerinin ortak teklifi haline getirilmesiydi.
Tabii bu doğru ve ahlaki bir tutum olurdu.
Ama o zaman da AKP kendi yarattığı sorunu çözerek kahramanlık yapmış gibi görünemezdi.
Basit gibi görünen bu ayrıntı bile İstanbul’da seçim kampanyasının hiç de ahlaki olmayacağının tipik bir göstergesidir.

BUNU YAZMAK GEREK

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yunan Cumhurbaşkanı’nın Eşek Adası’na gitmesi, kimi tahrik ediyor? 01 Temmuz 2020 | 3.206 Okunma Toplumsal tepki balonu patladı 30 Haziran 2020 | 3.025 Okunma Şimdi AKP de mi “terör örgütü yandaşı” oldu? 29 Haziran 2020 | 6.219 Okunma Yeni bir kumpas ifşaatı 26 Haziran 2020 | 4.163 Okunma Bu nasıl bir oyundur? 25 Haziran 2020 | 3.700 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar