Böyle tartıştılar bir İmam'la arkadaşı…
Şimdilerde nefret ettiği bir dostunun işyerine gitmişti İmam...
Bir büyük oto galeri...
Çaylarını yudumluyor, sohbet ediyorlar…
Sarıklarından omuzlarına doğru yeşil bir fazlalığın sarktığı, çember sakallı, cübbeli iki softa girdi içeriye o sırada. Ellerinde siyah çantalar… Kur'an kurslarına yardım topluyorlarmış. Arkadaşı hemen cebine davrandı, yeterli para yoktu, kasasını açtı, oradan verdi, sakallarına ve sarıklarına layık bir bedeli. Kara çantasını açtı birisi, içi para ve makbuz doluydu, aldığı parayı attı çantaya, makbuz kesip uzattı arkadaşına.
O sırada sakallılardan birisinin gözü, arkadaşının iki bayan çalışanına ilişti. Aaaa? O da ne? Başları açık.
İşte bu olmadı. Hemen yanlarına gittiler o bayanların, saçı açık gezmenin dinlerine aykırı olduğunu, başlarını örtmeleri gerektiğini söylediler. O çevreleri pek seven, dostunun yüzü asıldı, fakat bir şey diyemiyor. Sakallılar tekrar İmam'a ve arkadaşına doğru yöneldiler. "Tebliğ görevimizi de yaptık, haydi M... Bey, selamünaleyküm" diyerek çekip gittiler.
Arkadaşı İmam'a döndü: