Diyanet, fetvalarının altında...

Aydınlanmacı, Kemalist, laiklik sevdalısı, yazar dostum Mustafa Solak, bir değerli kitaba daha imza attı. Diyanet'in zaman zaman verdiği, internet sitesinden yayımladığı, sonra sıkışınca büyük bir...

Aydınlanmacı, Kemalist, laiklik sevdalısı, yazar dostum Mustafa Solak, bir değerli kitaba daha imza attı. Diyanet'in zaman zaman verdiği, internet sitesinden yayımladığı, sonra sıkışınca büyük bir kısmını tevile ve inkâra yeltenip sitesinden kaldırmak zorunda kaldığı fetvalarını derleyip "Diyanet'in Fetvaları/Atatürk'ten Bugüne Diyanetin Dönüşümü" adıyla kitap haline getirdi (Kaynak Yayınları).

Mustafa Solak, kitabının önemli bir bölümünde sözü edilen fetvaları yayımlıyor, sonra da bunları "devletin kurulu ve kurucu düzeni" ve "Türk Medeni Yasası" ile karşılaştırıyor, aykırılıkları ortaya koyuyor. Bu fetvalar evlenme, boşanma, tanıklık, miras, kadın erkek ilişkileri konusunda. Diyanet bu fetvalarıyla bir başka devlet ve hukuk düzeninin yani şeriat düzeninin savunusunu yapıyor ve bir Cumhuriyet ve Atatürk kurumu olduğunu unutuyor.

Ve başka fetvalar... Bunlar da hayatın her alanını kapsıyor ve Diyanet'in "cami merkezli bir hayat" oluşturma amacını açıkça ortaya koyuyor.

Bu fetvaları ve bu kitabı okuduğunuzda hangi oyunun tezgâhlandığını açıkça göreceksiniz. Tam burada, araya girip kendimle ilgili bir haberi vereyim, hazır söz buraya gelmişken. Ben de "cinsel fetvalar" üzerinde çalıştım, yakında kitap olarak çıkacak Berfin Yayınlarından. O kitaba aldığım, kaynakları ve fetvacıları gösterilen "şahitli-ispatlı" cinsel fetvaların kimisine çok şaşacaksınız, çoğunu okurken yüzünüz kızaracak, kimisine de kahkahalarla güleceksiniz. Dillerinden "El haya-ül vel iman" yani utanma duygusu imandandır hadisi düşmeyenlerin, sıra cinsel zevk ve fantezilerine fetva almaya geldiğinde, hayayı bir yana itip nasıl işi "Şeriatta ar olmaz, soracaksın!"a çevirdiklerini  göreceksiniz.

Evet yeniden değerli Solak'ın kitabına dönelim. Solak, Diyanet eliyle milleti yok edip bir ümmet oluşturma çabasına girildiğini ifade ediyor. Diyanet'e verilen yeni yetkilerle olmakta bunlar. İşi mezhep ayrıştırmasına dek götüren Diyanet, bugün "Şeriat Devletinin Din Bakanlığı"na dönüşmüş durumda.

Diyanetin nereden nereye geldiğini de tarihsel sürecin en başına giderek kanıtlıyor yazarımız, Osmanlı'dan başlıyor, Cumhuriyet ve Atatürk'ün çalışmalarına değiniyor. Neden Diyanet İşleri Başkanlığı'na gerek duyulmuştur, ne amaçlanmıştır? Bunları açıklıyor ayrıntısıyla.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Damal'ın Dağı'nda Atatürk mucizesine tanıklık ve Gündeş'te gördüklerim… 09 Temmuz 2019 | 727 Okunma Dağlara sor bir de… 06 Temmuz 2019 | 202 Okunma Benlik, intihar ve kolektif narsisizm çözümlemeleri… 02 Temmuz 2019 | 226 Okunma Makalat ve Tarih-i Taberi'ye göre Adem'in yaratılışı ve coğrafya cehale 29 Haziran 2019 | 864 Okunma Bayburt, davet ve Dedem Korkutça sözümleme… 25 Haziran 2019 | 203 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar