İbn Sina düşüncesinde akıl, bilim ve dinin yeri...
Bırakın ortalama Türk insanını, aydınımız bile doğru dürüst bilmiyor İbn Sina'yı... Dinci ve dindarların çoğu ise, Cübbeli Ahmet'in geçmiş versiyonu gibi bir şey sanıyorlar.Oysa...
Bırakın ortalama Türk insanını, aydınımız bile doğru dürüst bilmiyor İbn Sina'yı... Dinci ve dindarların çoğu ise, Cübbeli Ahmet'in geçmiş versiyonu gibi bir şey sanıyorlar.
Oysa Cübbeli, Farabi ve İbni Sina'yı kâfir olarak ilan etmiştir...
Peki nedir İbn Sina'nın kâfirliği? Anlatalım yerimiz yettiğince...
Ünlü Türk filozofu ve bilgini İbni Sina, Farabi'nin ölümünden otuz yıl sonra, Ağustos 980 tarihinde bugünkü Özbekistan sınırları içerisindeki Buhara şehrinin Afşene Köyü'nde dünyaya gelmiştir ve bütün Orta Çağ Avrupa'sında felsefenin temel taşlarından birisi olarak kabul edilip, Batı dünyasında "Avicenna" ismi ile ün kazanmıştır. Orta Çağ Türk İslam düşüncesinin ulaştığı en yüce doruklardan biri olan İbni Sina, ünlü bir tıp bilgini olmasının yanı sıra, iz bırakmış, çığır açmış değerli bir filozoftur.
Peki İbn Sina, bir İslam düşünürü müdür? Buna hem evet, hem hayır yanıtı verilebilir, nerden ve nasıl baktığınıza göre değişir bu. Her zaman 'aykırı' ve 'sorgulayıcı' olmasına, genel kabullere yüreklice itiraz etmesine, bilimi inançtan üstün tutmasına bakarak onu İslam düşüncesi dışına atabilirsiniz de... İmam Gazali'nin yaptığı gibi. Gazali ekolü açısından o bir sapkın ve dinsizdir.
Ne var ki İslam dünyası, en azından bir dönem ona, "Filozofların ve Hekimlerin şeyhi" sanlarını vermiştir.