Özgelen'in kaleminden Halil Paşa'nın hatıratı...
İttihatçılar çeşitli yönlerden eleştirilebilirler; ancak onların kahramanlıkları, olağanüstü özverileri; fırtınalı, boralı, gerçek birer destan olan hayatları eleştirilemez, saygı ve...
İttihatçılar çeşitli yönlerden eleştirilebilirler; ancak onların kahramanlıkları, olağanüstü özverileri; fırtınalı, boralı, gerçek birer destan olan hayatları eleştirilemez, saygı ve hayranlık duyulur yalnızca, örnek alınır.
Halil Paşa bunlardan biri. Enver Paşa'nın kendisinden yaşça küçük amcası. Halil Paşa genellikle "Kut'ül Amare kahramanı" olarak bilinir.
"Dillere Destanlar" adlı kitabımda yer alan destanlardan biri de "Fındıklılı Muzaffer Destanı"dır, orada Kut'ül Amare'yi şöyle anlatırım:
"İngiliz sora sora/Vura vura/Yora yora/Alavere dalavere/Bağdat'ı bulacak/Ana gibi yâre eşit sayılan bu diyarımızı.
Buldular Bağdat yerine belalarını/Selman Pak'tı baş belasının adı/26 Kasım 1915 talihlerin döndüğü gündü/Artık işi sıkı tutuyordu Osmanlı/Kut'a doğru sürüyordu mağrur İngilizleri./Onlar için de kurtuluştu bu sürüş/Kut'ta muhasara tedariki görmüşlerdi (Osmanlı deyimiyle)/Oraya sığınıp savunma savaşı yapacaklardı./7 Aralık'ta tamamen kuşatıldılar/Osmanlı Kut'u alamıyordu/Onlar kuşatmayı yaramıyordu./Osmanlı sabırla beyaz bayrak bekliyor/İngiliz'in umudu/Hani olur a/Dışarıdaki güçleri alt eder de Osmanlıları/Kuşatmadan kurtarırdı onları//28 Nisan'a dek tam dokuz muharebe oldu/Kut'ül Ammere çemberi çevresinde/Biz dokuz, itlaflık İngiliz sıfır/Sıfır evet... Ama sıfır da bir değer ifade eder/Sonunda sıfırı tüketmek de var./Tükettiler 4 ay 23 gün sonunda/13 general, 481 subay, 3000 İngiliz, 7000 Hintli/Beyaz teslim bayrağı çekti//
Devlet-i Fahimesi'in general başı Tovnshend/Türk'ün baş tutsağıdır şimdi başı önünde ve 'keşkeler' dilinde."