Şiir Bayramı ve gökten dökülen şiir...
Dursun Özden... Birçok kitabın yazarı, nice ödülün sahibi... Türk dünyası ve dünyanın birçok ülkesine geziler yapıp bunları kaleme alan bir gezginci-yazar... Ama bunların hepsi bir yana, o kendi...
Dursun Özden... Birçok kitabın yazarı, nice ödülün sahibi... Türk dünyası ve dünyanın birçok ülkesine geziler yapıp bunları kaleme alan bir gezginci-yazar... Ama bunların hepsi bir yana, o kendi biçemini, biçimini bulan, özgün ve güçlü bir şair.
Özden, yeni şiir kitabı "Şiir Bayramı"nı imzalayarak gönderdi. Bu kitap Yoleri Yayınlarınca yayımlanmış ve tam 160 sayfa.
Dursun Özden bu kitabında farklı bir şiir dili -deniyor demiyorum- kullanıyor, geliştiriyor, gösteriyor. Kavramlar, deyimler, söylemler, sözler, adlar art arda sıralanıyor; dize işçiliği, içeriği ve biçimi değişiyor, ritim de öyle...
Hadi bir örnek verelim, Kayseri Güzellemesi adlı şiirden bölümler sunalım:
"bir hisar gibi yükselen gelin başı/erciyes doruğuna odaklanan sevgi/karız-sarız-gesi bağı toprağı taşı/kayı boyu-kayseri otağım-anadol/han duvarlarına sızan İncesu-dol/kaç yaylı, kaç atlı eli, araplıbeli/halısu-kilim-kirkit yahyalı yeli/ali dağı alnını öpen, o su perisi/öpünce ağlayan gözyaşı şişesi/ o dudak izinde-yol alan ahenk/şu talas sarnıcına gidek gelek/o bağ bozumu, güz vurgunu"
Kimi şiirlerinin dize ölçüleri geometrik biçimli... Alt alta öyle bir sıralanıyor ki, baktığınızda o şiirin izleği ve konusuna değgin nesneler görüyorsunuz. Sözgelimi Nevruz Tableti şiiri, bir vazo ya da küpü andırıyor.