Nükleer tehdit ve insanlığın geleceği
16 Ağustos 2017 tarihinde ABD’nin Kaliforniya eyaletinde bağımsız bir düşünce kuruluşu olan Los Angeles Müşterek Bölgesel İstihbarat Merkezi bir bülten yayınladı. Bülten, gelecekte Kuzey Kore’den Güney...
16 Ağustos 2017 tarihinde ABD’nin Kaliforniya eyaletinde bağımsız bir düşünce kuruluşu olan Los Angeles Müşterek Bölgesel İstihbarat Merkezi bir bülten yayınladı. Bülten, gelecekte Kuzey Kore’den Güney Kaliforniya’ya yapılacak bir nükleer saldırı yıkımının ölçülemeyecek boyutlarda olacağını ikaz ediyordu. Kuzey Kore’nin Guam adasına nükleer balistik füze atabilme yeteneğini ispat ettiği; ABD Başkanı Trump’ın Kuzey Kore’yi neredeyse haritadan silecek tonda tehditler yağdırdığı bir konjonktürde yayınlanan bu bülten dikkat çekti.
KÜBA KRIZINDEN KUZEY KORE KRIZINE
Amerikan halkı 1962 Ekim ayında yaşanan Küba Füze Krizinden bu yana nükleer tehditle bu seviyede muhatap olmamıştı. Her ne kadar mahalli ve federal yetkililer ABD ile Kuzey Kore arasında ciddi bir nükleer çatışma riskinin olmadığını açıklamış olsalar da, rapor Kuzey Kore’nin kıtalararası nükleer balistik füzeye sahip olma yeteneğinin her geçen gün arttığını dile getirerek, Los Angeles’in böyle bir saldırıya hazır olmasını tavsiye ediyor.
Raporda en çok dikkat çeken değerlendirme, federal yardımın Los Angeles kentine patlamadan ancak 72 saat sonra erişebileceği vurgusu. (link: https://www.documentcloud.org/documents/4059942-JRIC-Final-Redacted.html#document/p2)
TEKNOLOJININ EN BÜYÜK HATASI
Nükleer silahlar insanlık tarihinin yarattığı en büyük yıkıcı güç. Bu nedenledir ki Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombalarının mimarı Oppenheimer, Manhattan projesinin ilk testi başarılı olunca kutsal bir Hint kitabında okuduğu şu cümleleri sarf etmişti: “Şimdi ben ölüm ve