Yunanistan’ın Nafile Ege bencilliği

Dünya enerji devleri Exxon/Mobil  ve Total ile konsorsiyum kurma hazırlığında olan Yunanistan Petrol Şirketi ELPE’nin Başkanı Stathis Tsotsoros, geçtiğimiz günlerde ELPE çalışanları sendikası...

Dünya enerji devleri Exxon/Mobil  ve Total ile konsorsiyum kurma hazırlığında olan Yunanistan Petrol Şirketi ELPE’nin Başkanı Stathis Tsotsoros, geçtiğimiz günlerde ELPE çalışanları sendikası tarafından düzenlenen bir enerji konferansında, Yunanistan’ın Ege de Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan etmesini ve halen 6 mil, yani karasuları içinde sınırlandırılmış olan deniz dibi sismik araştırmalarının açık deniz alanlarına taşınması konusunu hükümetin gündeme alması gerektiğini söyledi.

EGE’DE MEB SINIRLAMASI BUGÜN İÇİN İMKANSIZ

Ege’nin diplerindeki hidrokarbon kaynaklarının araştırılıp çıkarılması için ulusal gayret gösterilmesini isteyen Tsotsoros, sorunu çözmek için kısa, orta veya uzun vadede planlı hiç bir çalışma olmadığını; ELPE’nin bu süreçte komşu ülkelere (yani Türkiye, Mısır ve Libya) gerek yasağın kalkması, gerekse MEB sınırlarının belirlenmesi konusunda ELPE’nin yardımcı olacağını da sözlerine ekledi. Tsotsoros’u aydınlatalım. Ege’de ilk önce Kardak benzeri Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a devredilmemiş ada, adacık ve kayalık  (EGAYDAAK) sorunu ve daha sonra karasuları genişliği ile kıta sahanlığı sorunları çözülmeden MEB sınırlaması yapmak neredeyse imkansız. ELPE, Girit Adasının güney ve batısında iki bölgede Exxon Mobil ve Total ile iki ayrı blokta açık deniz alanlarında sismik araştırmalar yapmak istediğinden bu sınırların belirlenmesini istiyor. Bu sınırların Mısır ve Libya ile da karşılıklı belirlenmesi gerekiyor ki Yunanistan’ın bu işi kapalı kapılar ardında yürüttüğü de sır değil. Ancak aynı bölgeye Türkiye de mücavir alanda olduğundan Türkiyesiz sınır belirleme Yunanistan’ı Güney Kıbrıs’ın durumuna düşürür ki sonu çok daha büyük bir krizi tetikler. (MEB sınırlarını tanımadığımız Güney Kıbrıs ile kriz 2004 yılından bu yana devam ediyor.)

BERN MUTABAKATI NEDİR?

 Ege’de mevcut sorunların büyümesini önleyen en önemli enstrüman 12 Mart 1976 tarihli Bern Mutabakatıdır. Yunanistan bunu tek taraflı kaldırmanın sonucunun, Ege’de savaşı tetikleyecek bir kriz yaratacağını çok iyi biliyor. Yunanistan, 1961 yılından itibaren yabancı petrol şirketlerine Ege Denizi’nde petrol arama ruhsatları vererek, Ege Denizi Kıta Sahanlığının tamamının kendine ait olması sonucunu doğuracak bir

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Barış Pınarı, Doğu Akdeniz’e doğru akmalı 13 Ekim 2019 | 276 Okunma Amiral Soner Polat: Vatana ve Mavi Vatana adanmış bir hayat 06 Ekim 2019 | 729 Okunma Preveze Deniz Zaferinin 481. yıldönümünde Yunanistan’ın Mavi Vatan kompleksi 29 Eylül 2019 | 205 Okunma Küresel düzenin yeni aktörleri: Hipersonik Füzeler 22 Eylül 2019 | 328 Okunma Yunanistan’da akıl galip gelir mi? 15 Eylül 2019 | 244 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar