İşyerindeki zararı çalışan mı ödemeli?
Çalışanlar çalıştıkları işi yaparken işverenin sağladığı makineleri kullanmakta, onun sağladığı hammaddeyi işlemekte, onun sağladığı araçla işleri yapmakta ya da onun...
Çalışanlar çalıştıkları işi yaparken işverenin sağladığı makineleri kullanmakta, onun sağladığı hammaddeyi işlemekte, onun sağladığı araçla işleri yapmakta ya da onun sağladığı bir telefonla iletişim kurmaktadır.
Bütün yapılan bu faaliyetler zarar riski doğurmakta ve işverenlerce verilen zararın çalışandan tahsili yoluna gidilmektedir. Bugünkü yazımızda hangi zararların çalışandan tahsil edilebileceği ve bu tahsilin nasıl yapılacağı üzerinde duracağız.
Özen ‘kriter’ olur
İşçinin iş sözleşmesinden doğan temel borcu iş görme borcudur. İş görme borcu, çalışanın ücretine karşılık yaptığı temel faaliyettir. İş görme borcu sadece çalışmasını değil, çalışırken özen göstermesini de gerektirir.
Yapılacak işin tüm ayrıntılarının ve nasıl yapılacağının sözleşmede ayrıntılı olarak önceden belirlenmesi mümkün değildir. İşin nasıl yapılacağı, o işin niteliğine, yazılı kuralları varsa bu yazılı kurallarına, yoksa o işin geleneğine ve dürüstlük kurallarına göre belirlenir.
Dürüstlük kuralları kişinin dürüst bir insan olarak yapması gereken davranışları tespit eder. İşin özenle yapılıp yapılmadığı tüm bu kurallara göre belirlenir. Kişi bu kurallara göre hareket ettiyse işini özenle yapmıştır. Bunun sonucunda ortaya bir zarar çıkmış olsa da işçi sorumlu tutulamayacaktır.
Çalışanın özensizliği üretilen malın hatalı olması, hizmetin düzgün yerine getirilmemesi, işverenin verdiği, araç, gereç, makine ve tesisatın özensiz kullanılarak, bunlara zarar verilmesi, yazılması gereken yazıların özensiz yazılması, kayıtların özensiz tutulması gibi şekillerde ortaya çıkabilmektedir.
Kanuna göre çalışanlar, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun kullanmak ve bunlara özen göstermek zorunda.
İSPATLAMAK LAZIM
Çalışanın işine gerekli özeni göstermemesi, kendisine uyarı verilmesinden, işten çıkarılmasına kadar birçok disiplin cezasının uygulanması sonucunu doğurabilir.
Yapılan özensizlik sonucu bir zarar doğurmuşsa, çalışandan bu zararın tazmini istenebilir. Çalışanın işini özenli yapıp yapmadığının tespiti çoğu zaman ayrıntılı bir araştırmayı gerektirir. Zararın işçiden alınabilmesi zararın ispatlanmasına bağlıdır. Sorumluluğun tek işçide olduğu durumlarda zararın tek bir işçinin özensizliğinden kaynaklandığının ispatı daha kolaydır. Fakat ekip halinde yapılan işlerde bu durum zordur. Yargıtay da verdiği kararlarında, işçinin yapması gereken hangi işi yapmaması nedeniyle zararın meydana geldiğinin, zararın net olarak ne kadar olduğunun ve o işin yapılmasından kimlerin sorumlu olduğunun net olarak ortaya konulmasını aramaktadır.
İŞYERİ ‘CEP’İYLE ÖZEL GÖRÜŞMELER
İşverene verilen zarar her zaman işin özensiz yapılmasından doğmaz. Bazı durumlarda bizzat hayatımızdaki davranışlardan doğabilir. Örneğin çalışana verilen cep telefonu ile iş dışında özel görüşmeler yapılması ve cep telefonu faturasının bu özel görüşmeler nedeniyle yükselmesi işverene verilen bir zarardır. İşveren bu tutarı ödemek zorunda kalacak fakat çalışandan fazladan ödediği bedeli talep edebilecektir.
Aynı şekilde, işverenin sağladığı araçla seyahat ederken, çalışan kurallara uymadığı için aracın plakasına yazılan bir trafik cezasını işveren ödemek zorunda kalacaktır. Ödediği bu trafik cezasının çalışandan tahsilini isteme hakkı bulunmaktadır.