Bir yalanın anatomisi
Cumhuriyet gazetesi davası devam ediyor. 17-25 Aralık sürecinde FETÖ'nün kontrolüne giren, 7 Haziran-1 Kasım sürecinde PKK'nın sesi olan Cumhuriyet gazetesinde son duruşmasında Kadri Gürsel tahliye edildi. Defalarca Erdoğan...
Cumhuriyet gazetesi davası devam ediyor. 17-25 Aralık sürecinde FETÖ'nün kontrolüne giren, 7 Haziran-1 Kasım sürecinde PKK'nın sesi olan Cumhuriyet gazetesinde son duruşmasında Kadri Gürsel tahliye edildi. Defalarca Erdoğan DEAŞ'a yardım etti diyen, Türk devleti Lahey Adalet Divanı'nda yargılansın isteyen biriydi Kadri Gürsel. Son duruşmada Akın Atalay ve Murat Sabuncu'nun tutukluluk hâli devam etti. PKK'dan yargılanan Ahmet Şık de hâlen tutuklu. Vatan haini Can Dündar'ın ise firarilik durumu devam ediyor.
İki gün önceki duruşma son derece ibretlikti. Mahkeme hem Alev Coşkun'u hem de Rıza Zelyut'u dinledi. Zelyut şöyle ilginç şeyler söyledi: "Ben Cumhuriyet'in geleneksel yoldan ayrıldığını ve operasyon gazetesine dönüştüğünü yazdım. 12 haberin 8'i HDP ve Selahattin Demirtaş'tı. Bir gazetenin internet sayfasında HDP ve Demirtaş'ın 8 haberi olamaz" dedi. Duruşma salonundan bazı sözlü saldırılara muhatap olan Zelyut, "Bu gazetede ikinci cumhuriyetçi, FETÖ operasyonlarını alkışlayanlar var. Cumhuriyet'in yeni Taraf hâline getirildiğini görmüş tecrübeli bir gazeteciyim. Cumhuriyet gazetesinin laik, çağdaş, ulusal devletten yana, Amerikan emperyalizmine karşı olan tavrının yerine benim tespitlerime göre FETÖ ve PKK'yı destekleyen, yayan çizgiye itilmesi beni rahatsız etti" dedi.
Rıza Zelyut'un bu savunması üzerine troller devreye girdi ve Zelyut'un FETÖ'yü 2009'da öven bir yazısı piyasaya sürüldü. Ne komik ki, bu yazıyı paylaşanların Cumhuriyet'in 17-25 Aralık sürecinde FETÖ'cü savcı ve hâkimlerin PR'ını nasıl yaptığını unutmuşa benziyordu. Celal Kara, Muammer Akkaş 1 hafta boyunca manşetten övüldü. PKK ise her gün sanki terör örgütü değil de sivil toplum kuruluşuymuş gibi yansıtıldı.