Bir Türk akademisyenin içler acısı hâli
Eski Alman başbakanlardan Helmuth Schmidt görevi sırasında, “Bizi rahatsız edecek fikirlere ihtiyacımız var” demişti. Kastettiği Almanların eskilerde olduğu gibi büyük fikir insanları...
Eski Alman başbakanlardan Helmuth Schmidt görevi sırasında, “Bizi rahatsız edecek fikirlere ihtiyacımız var” demişti. Kastettiği Almanların eskilerde olduğu gibi büyük fikir insanları çıkarmasıydı.
Akademisyen, aydın, gazeteci bir fikri beyan ederken “beni sevsinler” hastalığına yakalanırsa çarpıcı ya da toplumu derinden etkileyen bir görüş ortaya koyamaz. Bize ters gelse dahi her fikri tartışmak zaruridir. Tabii bu demek değil ki, terör örgütleri savunulsun, suç örgütleri övülsün. Schmidt de Nazilere sempati duyan fikirleri kastetmiyordu elbet.
Türk aydınının önemli bir bölümü ne yazık ki bu ayrımı bilmiyor. Eleştiriyle millî güvenliği ihlalin farkını idrak edemiyor. Amerika’da, İngiltere’de kimse DEAŞ’ı anlayalım demiyordur. Diyemez de. Ama siyaset biçimi eleştirilebilir. Hep dile getirdiğim bir örnek vardı: “Türkiye’nin Suriye politikasını eleştirebilirsiniz ama Türkiye Esad’ı devirmek için atom bombası bile gönderse bunu ifşa edemezsiniz.” Nitekim MİT tırları olayı böyle bir vakaydı. Ama ana akımdaki bir iki istisna dışında herkes sırf Erdoğan ve AK Parti devrilsin diye MİT tırları ihanetine destek oldu. Gezi’den 17-25 Aralık’a, 7 Haziran’dan 15 Temmuz’a kadar medya ve akademi dünyasından birçok isim FETÖ’nün yanında durdu. Bir kısmı tarihin çöplüğüne gitti, bir kısmı yurt dışında, bir kısmı cezaevinde çürüyor, bir kısmı da şimdi herkesten daha fazla Erdoğancı ve yalaka pozisyonunda.
Türkiye’de akademi camiasında bir isim var. Adı Hüseyin Bağcı. ODTÜ’de öğretim görevlisi. Ben bu akademisyenin son üç dört yıldır Türkiye yanlısı tek bir fikrini görmedim. Nedense Habertürk TV’nin Bağcı’ya bir borcu var galiba. Sürekli ekrana çıkarıyor. Bağcı geçen 14 Mart’ta Habertürk’e çıkarıldı ve Afrin operasyonuyla ilgili şunları söyledi: “TSK'nın her gün öldürülen terörist sayısını kamuoyuna açıklaması yanlış. İnsanların psikolojisi bozuluyor.”
Aynı Bağcı 3 Mart’ta gene Habertürk’te (bu kanala çıkması hiç şaşırtıcı değil) şu berbat açıklamayı yaptı: “O coğrafyada nasıl bir hazırlık yapılmış ki Türkiye'nin şu anda mücadele etmesinde çok büyük insan kayıpları yaşanıyor. Bana göre Afrin'e ve Menbiç'e, öyle gideriz, yaparız. Bu gibi bazı siyasetçilerin Türk halkını çok fazla aşırı milliyetçi söylemlerle yanlış yöne sevk etmelerinden vazgeçmelerini öneriyorum." Aklınca Başkan Erdoğan’a ayar veriyor.
Bağcı daha bir kere Türk askerini, ordusunu, hükûmetini savunmadı. Türkiye kiminle sorun yaşıyorsa Bağcı onu tutuyor. Yahu insan yalandan bir kere hükûmeti tutar. Biri çıkıp da programlarda buna, “Siz ne demek istiyorsunuz?” diye soramıyor.
En son üç gün önce gene Habertürk’e çıkarılan Hüseyin Bağcı Türkiye’ye yönelik finansal saldırıları da ağzından sular akarak anlattı. Belli ki pek memnun olmuş. Hatta aynı programda Türkiye’ye metres benzetmesi bile yaptı. Emin olun böyle açıklama yaptı diye Habertürk birkaç gün sonra kendisini gene ekrana çıkartacaktır…
FETÖ’cü Ahval’e konuşmak
Bağcı’nın skandalları bunlarla da sınırlı değil. Dün öğle saatlerinde güvenlik bürokrasisindeki arkadaşlarım aradı ve “Bağcı FETÖ’cü teröristlerin yayın organı Ahval’e demeç vermiş ve bize demediğini bırakmamış. Gördün mü” diye sordular.
Önce arkadaşlar şaka yapıyor sandım, meğer doğruymuş. Türkiye’ye dümdüz gitmiş Bağcı. Açıklamasından bir bölüm şöyle: “Bizim Osmanlı tokadı varsa, Amerikalıların mazisinde kovboy geleneği var. Silahı hızlı çeken, karşısındakini bitiriyor. Trump silahı çekti bile. Durmayacak. 15 Temmuz’dan önce ABD ile FETÖ diye bir sorun var mıydı? Bakın ABD, Gülen’in cenazesini bile vermez. O adamın cenazesi bile bu ülkeye gelmez. Tarihe bakın, Cem Sultan vakasını hatırlayın. Vatikan’a sığınan Cem Sultan’ı Papa Osmanlı’ya verdi mi, vermedi? Şimdi Merkel, Macron niye devreye girdi. Bırak rahibi gitsin, bu işin sonu kötü dediler. Yoksa Trump durmayacak.”
Evet evet, yanlış okumadınız. Silahı hızlı çeken karşısındakini bitiriyor demiş. İki Yunan askerinin tutuklanmasından Pastör Brunson krizine kadar hep Türkiye aleyhine konuşmuş.
Hüseyin Bağcı sen Ahval’in FETÖ’cülerin yayın organı olduğunu bilmiyor musun? Firari Yavuz Baydar Ahval’in Genel Yayın Yönetmeni. Sitenin İngilizce versiyonunun başında FETÖ ile yakın ilişkisi bulunan İlhan Tanır var. Tanır, Fuat Avni olduğu tespit edilen Said Sefa'nın kurduğu sitenin de Washington temsilcisiydi. Ahval’in finansmanını sağlayan da Birleşik Arap Emirlikleri.
FETÖ yayın organı Ahval’e konuşmak açık suçtur. Eğer bir akademisyen ya da gazeteci Ahval’in FETÖ’ye ait olduğunu bilmiyorsa mesleğini bıraksın. Türk akademisyeni bu işte. Bile bile ülkesinin aleyhine konuşmak nasıl bir ruh hâlidir. İplerinizi kim tutuyor sizin?
Habertürk TV, siz de bu akşam hemen Bağcı’yı ekrana çıkarın, görevinizi yapın. Malum temsilcisi olduğunuz Bloomberg Türkiye’ye yönelik finansal operasyonda başı çekiyor. Böyle devam edin…
Yeni başlayanlar için "Yenidoğan Davası"
20 Kasım 2024 | 415 Okunma
Millete kılıç çekeceksiniz ve yanınıza kâr kalacak, öyle mi?
18 Kasım 2024 | 3.675 Okunma
"Etki Ajanlığı Yasası" mutlaka çıkmalı
15 Kasım 2024 | 1.766 Okunma
Yasa dışı bahis ve kumar
13 Kasım 2024 | 1.217 Okunma
Mansur Yavaş ilk çiziğini yedi!..
11 Kasım 2024 | 2.645 Okunma
TÜM YAZILARI