Cem Yılmaz’a dostane bir iki tavsiye

Cem Yılmaz tartışmasız bu ülkenin en komik aktörü. Gösterisini izleyip de karnı gülmekten ağrımayan tek kişi yoktur. Filmleri de başarılı.
Sivaslı alt-orta hâlli bir aileden gelip zirveye oturmak kolay değil. Cem Yılmaz yeteneğiyle ve hak ederek bu noktaya geldi. Tabii hayatın hiçbir alanında dün yoktur, şimdi ve gelecek vardır.
Cem Yılmaz muhalif bir sanatçı. En doğal hakkı, kimse de bir şey diyemez. Ancak millî güvenlik konuları biraz farklıdır. Hollywood’da da Demokratlar var, Cumhuriyetçiler var. Herkes görüşünü açıklamakta özgür. Ancak Batı’da bir ülke terör örgütlerine operasyona başlamışsa ya da bir ülkeyle savaşa girmişse herkes devletinin yanında tavır alır. Bunun onlarca örneği var.
Sanırım Cem Yılmaz aidiyet hissettiği Beyaz Türkleri ve seküler kesimi kaybetmek istemiyor. O kesimin de tamamına yakını Erdoğan ve AK Parti karşıtı. Sadece onlara yaranayım derse hata eder Cem Yılmaz. Nitekim etrafımda sağda solda Cem Yılmaz’a yönelik homurdanmalar başladı. "Filmini izlemeyeceğim, gösterisine gitmeyeceğim" diyenler az değil. Beyaz Türkleri ve sekülerleri kaybetmeyeyim diye muhafazakâr, mukaddesatçı ve milliyetçi kesimi yok sayarsa uzun vadede bunun olumsuz sonuçlarını görür. Gişede, gösterilerinde tecrübe eder.
Kemal Sunal siyaset üstü bir sanatçıydı. Onu sevmeyen yok. Hâlâ filmlerine gülüyoruz. Cem Yılmaz bence Kemal Sunal gibi olmalı. Elbette siyasi görüşü olacak ve deklare edecek ama bunu yaparken halkın bütünün kucaklamalı.
29 Ekim gösterisinin gelirlerini Mehmetçik Vakfı’na bağışlayacağını söyledi ama ondan beklenen askerimize, ordumuza yanında olduğunu gösteren mesaj atmaktır. Bu AK Parti’yi desteklemek değil. Bugün Erdoğan’a muhalif çok kişi Barış Pınarı Harekâtı’nı destekliyor. Siyaset ayrı, millî güvenlik ayrı.
Cem Yılmaz’ın son fi...