Eski dönemden kalma hastalıklar
Aydın Doğan’ın emrindeki Yozgat kuzusunun dün yine şizofreni hastalığı nüksetmiş. Bu Yozgat kuzusu kendi sahibi olan patronunu hala çok güçlü, çok önemli, çok itibarlı bir adam falan...
Aydın Doğan’ın emrindeki Yozgat kuzusunun dün yine şizofreni hastalığı nüksetmiş. Bu Yozgat kuzusu kendi sahibi olan patronunu hala çok güçlü, çok önemli, çok itibarlı bir adam falan sanıyor. Hala Aydın Doğan’ın birine mektup yazdırtması, göndertmesi olayını büyük bir hadise görüyor ve herkesin de öyle gördüğünü sanıyor. Yahu “kim takar Yalova Kaymakamı”nı diye bir söz vardı eskiden, tam bu olaya uyuyor. Aydın Doğan da bu Yozgat kuzusu gibi inanıyorsa vah ki vah hallerine, vah ki vah. Tımarhanelerde uyduruk bir kostüm giyip kendini Napolyon zanneden ve kibirlenen şizofrenlerden hiç farkı kalmamış bunların. Zaten bu Yozgat kuzusu ile
dalga geçtiğim meşhur yazıda da kendisini değerli psikiyatri profesörü Medaim Yanık’a havale etmiştim. Fakat o makara yazı Yozgat kuzusunda öyle travma yarattı ki “ Hakim amca hakim amca Cem Küçük bana vurdu. Bak buram ufff olduuu” diye bebekler gibi ağlamaya, sızlamaya başladı. Oysa ben bu Yozgat kuzusuna iyilik etmiş ve şu anki yerini haddini, konumunu bildirmiştim. Ayrıca son 3 aydır köşendeki performansı da beğeniyorum Yozgat kuzusu. 17 Aralık sürecinde yaltaklandığın Fethullahçılara iyi çakıyorsun. Sana sözüm var, gördüğümde başını okşayacağım.
Şaka bir yana, yahu bugünün Türkiyesinde Aydın Doğan birini muhatap alsa kaç yazar, almasa kaç yazar. Aydın Doğan’ın toplum ve devlet nezdinde ne iktidarı ne de itibarı var. Bilakis ben Aydın Doğan’ı muhatap aldığım için Aydın Bey’in bana teşekkür etmesi gerekir. Şu an Aydın Doğan’a hala yaltaklanan sözde İslamcıların olma sebebi maalesef bizim camianın bir kısmının eziklik ve aşağılık kompleksi hastalığından kurtulamamasıdır. Doğan’ın tetikçileri ve elemanları arasında nasıl ki hala kendilerini güçlü ve itibarlı sanan şizofreni hastaları varsa bizim İslami kesim içinde de aşağılık kompleksiyle malul tipler maalesef hala çok. Bunlardan ikisi zaten Doğan’ın tetikçiliğini yapıyor şu an. Bir diğer ezik grup Doğan’ın desteğiyle yeni gazete çıkarmaya hazırlanıyor. Bu örneklerin en eskisi olan Fehmi Koru’yu portakal gibi sıkan, kullanan ve sonra da bir kenara atan ise Doğan Grubu’nun ta kendisidir. Ertuğrul Özkök yaptığı numaralarla önce Koru’yu ne hallere düşürdü, sonra da arkasından seni özledik diyor. Akılsız olursanız adamı böyle oynatırlar işte. Fehmi Koru olayı tüm Müslümanlar için ibretlik bir örnektir...