Karabağ'da devlerin ve cücelerin savaşı
Türk devletinin askerî, istihbari desteğiyle, Azerbaycan ordusunun kahraman askerlerinin çabalarıyla kavrayacaklar. Hesap günü gelmiştir. Başkan Erdoğan’ın dediği gibi; “Azerbaycan kendi göbeğini kesmektedir.”
Bu satırları kaleme aldığım dakikalarda Azerbaycan-Ermenistan arasındaki Karabağ sorunu için kurulan ve 30 yıldır hiçbir çözüm üretemeyen Minsk Üçlüsü’nden açıklama geldi: “Azerbaycan ve Ermenistan arasında derhâl ateşkes olmalıdır.” ABD, Rusya ve Fransa’nın oluşturduğu bu üçlü soruna çare üretmemekle kalmıyorlar, berbat klişelerden oluşan çağrılarını tekrarlamakta beis görmüyorlar.
1990’lardan itibaren bölge ve dünya gündeminden düşmeyen Karabağ Sorunu, SSCB’nin son yıllarında patlak veren çatışmaların, 1991’deki 'Büyük Çöküş’ün ardından sıcak savaşa dönüşmesiyle başladı.
Ermenistan, Azerbaycan’a bağlı Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi’ni işgal etti. Savaş hukukunun zerresinden nasibini almamış olan Ermenistan ordusu ve işgalci milisleri, 1992 yılında Hocalı’da tarihe geçen bir katliam-soykırıma imza attılar. O gün bugündür bölgedeki ateş sönmüyor, söneceğe de benzemiyor.