Medyada olanlar ve olması gerekenler
Her zaman söylediğim gibi benim hiç kimseye şahsi takıntım yok. Ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkmak ve ele geçirmek isteyen çetelerle ve örgütlerle mücadeleye kellesini koymuş bir adamım. Bu...
Her zaman söylediğim gibi benim hiç kimseye şahsi takıntım yok. Ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkmak ve ele geçirmek isteyen çetelerle ve örgütlerle mücadeleye kellesini koymuş bir adamım. Bu çetelerin başında da Fethullahçı terör örgütü gelmektedir. Kendimle ilgili hakaretleri ve saldırıları hiç önemsemem ve o konuda herkesi affedebilirim. Fakat Türk milletine ve devletine doğrudan saldırı düzenleyen Fethullahçı terör örgütü konusunda bir zerre taviz vermem. Bu konuda hata yapan ve hatada ısrar eden babam olsa bile acımam ve asla affetmem. Benim Aydın Doğan’a ve diğer tüm medya aktörlerine eleştirim bu eksendedir. Aydın Doğan da son 1 yıl içindeki tüm mektuplarında bu örgütün tehlikeli olduğunu ve devletin mücadelesine destek olacağını söylüyordu. Öte yandan FETÖ’nün başlıca mensuplarından Eyüp Can hala Doğan Medya’da yönetici konumundaydı. Aynı şekilde FETÖ’nün en azılı ve gaddar tetikçisi Nazlı Ilıcak da Doğan’ın yüksek maaşlı bir elemanıydı. Kendisinin Fethullahçı örgütle alakası olmamakla beraber tıpkı Can Dündar gibi FETÖ’nün emelleri doğrultusunda bu çete ile ittifak kuran Bülent Mumay da sistematik örgüt yandaşı faaliyetlerine devam ediyordu. Doğan Medya’da diğer eleştirdiklerimin yanında bu üçü ayrı bir kriminal konumdaydı. Bunu kanıtlarıyla ortaya koyarak ifade ettim. Aydın Doğan’ın eğer gerçekten FETÖ ile mücadele sözlerinde samimiyse gereğini yapması gerektiğini söyledim. Doğan Medya’dan başta bana bu sözlerim yüzünden küfredenler oldu ama sonra dediğime geldiler. Bugün “Yozgat kuzusu” haline gelen ama 17 Aralık’ın en büyük Fethullah yandaşlarından biri Ahmet Hakan da en büyük Fethullah karşıtı oldu. 17 Aralık’ın en büyük Fethullah yandaşlarından Cüneyt Özdemir ise şimdilerde yaşıyor mu yaşamıyor mu kimse bilmiyor. Varlığı ile yokluğu bir durumda. Sonuç olarak ben kanıtlarıyla ortaya koydum, Aydın Doğan da gereğini yaptı. Kendisini tebrik ediyorum. Ayrıca Doğan Medya CEO’su konumuna gelen Mehmet Ali Yalçındağ’ı da tebrik ediyor ve başarılar diliyorum. Kanal D’nin başına gelir gelmez FETÖ militanı Nazlı Ilıcak’ın kovulma talimatını veren Barış Tünay’ı özellikle tebrik ediyorum, çünkü kendisini geçmişte çok eleştirmiştim. Bu arada yine çok eleştirdiğim Şirin Payzın da polis şefi Sabri Uzun’u yayına alarak çok güzel bir yayın yaptı. Payzın’ı da ve Payzın’ın müdürü Erdoğan Aktaş’ı da tebrik ediyorum. Nazlı Ilıcak denen militan ise Hrant’ın katil zanlısı olarak müebbetle yargılanan Ali Fuat Yılmazer’i korumak için bu yayını yapan Şirin Payzın’a da küfretti. İşte böyle bir kadındır Ilıcak. Rantı kesildiği an küfretmeye başlar.