Yalan ve nefret diliyle uzlaşma olur mu?
Son sözü 2023’te millet söyleyecek...
Artık iyice anladım ki, muhalefet Türkiye’nin iyiliğini istemiyor. Barışmak ya da "bir arada yaşayabiliriz" düsturuna da sahip değil. Kavga ve yalan dışında üretebildiği hiçbir şey yok.
"Başörtüsü şeriat isteyenlerin üniforması" dediler. "Türk Ordusu Katar’a satılmış" ifadesini kullandılar...
İmam Hatiplilere ve dindarlara sürekli hakaret ediyorlar.
Beşiktaş’ta bir parkta oturan başörtülü kadına “Sizin gibileri burada istemiyoruz. Yallah Arabistan’a” deyip nefret suçu işlediler...
"Saraya giden bir CHP’li var" dediler. “Kim o?” diye sorulunca çark ettiler. "Duyum" deyip birbirlerini suçladılar...
Kemal Kılıçdaroğlu, “Evet duyuyorum, Külliye’ye giden CHP’liler var” dedi. Muharrem İnce, “İsmini açıklamayan namerttir” dedi. Çıt çıkmadı. Bu yalanı yayan gazeteci kendisini dürüst gazeteci olarak lanse ediyor.
Bir müzisyen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın biriyle düet yaparsa linç ediyorlar. Adam çıkıp "o düet için pişmanım" açıklaması yapıyor...
Sandıksız Türkiye ne demek?
16 Nisan 2025 | 8.234 Okunma
Umut Şenol, ICRYPEX, BITLO ve yasa dışı bahis...
14 Nisan 2025 | 828 Okunma
Seyfi Beyaz’ın itirafları, İSTON, İSPARK, İSTAÇ ve diğerleri
11 Nisan 2025 | 2.041 Okunma
İBB’nin maaşa bağladığı gazeteciler konuşmalı!
09 Nisan 2025 | 2.861 Okunma
Böyle faşizan bir zihniyet yok!
07 Nisan 2025 | 2.058 Okunma
TÜM YAZILARI