15 Temmuz’un birinci yılında enerji savaşları
Dünya 22. Petrol Kongresi İstanbul’da katılımcı devlet başkanları ve başbakanların konuşmalarıyla açıldı. Petrol denince akla önce milyarlarca dolarlık petro-dolar ekonomisi, Ortadoğu ve petrol...
Dünya 22. Petrol Kongresi İstanbul’da katılımcı devlet başkanları ve başbakanların konuşmalarıyla açıldı. Petrol denince akla önce milyarlarca dolarlık petro-dolar ekonomisi, Ortadoğu ve petrol yüzünden bitmek bilmeyen iç savaşlar gelir. Bütün bir 20. yüzyılı -iki büyük dünya savaşı dahil olmak üzere- petrol kaynaklı enerji ve petrole dayalı sanayilerin pazar savaşı belirlemiştir. Geçen yüzyıldan farklı olarak, bu yüzyılın enerji kavgası yalnız petrol üzerinden yapılmıyor buna doğalgaz da eklendi.
Tam şu sıralar Doğu Akdeniz, Kuzey Irak ve Hazar Denizi petrol ve doğalgaz kaynakları reel-politik alanı belirliyor. Kıbrıs’ta Rum tarafının uzlaşmaz tutumu ve barışçı bir çözümü yeniden elinin tersiyle itmesi, Irak’ta Bölgesel Kürt Yönetimi’nin her açıdan tehlikeli referandum kararı, Körfez ülkelerinin düşen petrol gelirlerine bağlı olarak yeni siyasi arayışlara girmeleri ve “büyükler küçükleri yutar” kuralını Katar için masaya getirmeleri, Rusya’nın yeni bölge stratejisi... Bütün bu politik gelişmelerin arka tarafında, Akdeniz ve Ortadoğu, Kafkasya coğrafyalarındaki eski ve yeni enerji kaynaklarının ve potansiyel yeni enerji alanlarının yeniden paylaşımı yatıyor.
Petro - dolarlar...
Öte yandan ABD’nin yetmişli yılların başından itibaren, yüzyıllık bir hegemonyanın en önemli dayanağı olarak, geliştirdiği petro-dolar sistemi de, şimdiki küresel ekonomik ve siyasi hegemonyanın temel taşıyıcı direklerinden birisidir. Petro-dolar sistemi, 73 krizi ve daha önce ABD’nin 1971’de dolar-altın ilişkisini resmen bitirmesinden sonra geliştirilen bir OPEC-ABD ittifakıdır. OPEC ülkeleri, petrolün satışını yalnız dolarla yapacak ve petro-dolarlar ABD banka sistemi üzerinden mali piyasalarda çeşitlendirilecekti. Suudi Arabistan burada hakim oyuncu idi. Bunun için Suudi parası, bir müddet sonra, dolara sabitlendi. Suudi Arabistan ve ABD merkezli bu anlaşma, yalnız bir enerji oyunu değildi, bir sermaye birikimi ve hegemonya biçimiydi aynı zamanda...