Çarpıtılmış 'hakikatin' kurbanı olmayın!

Ekonominin ve siyasetin gerçek yüzünün saklandığı ve yönlendirilmiş algının hakim olduğu bir zaman dilimini yaşıyoruz. Ben bunun yeni bir savaş yöntemi olduğunu da düşünüyorum. Kansız...

Ekonominin ve siyasetin gerçek yüzünün saklandığı ve yönlendirilmiş algının hakim olduğu bir zaman dilimini yaşıyoruz. Ben bunun yeni bir savaş yöntemi olduğunu da düşünüyorum. Kansız ama çok daha alçakça bir ele geçirme, yönetme hatta yok etme biçimi karşı karşıya olduğumuz durum.

Tek bir dünyayı ve onun ideolojisi, kültürünü vazgeçilmez (bilimsel) gerçekmiş gibi anlatmak ve tarihi-geleceği tam buradan okuyarak günü belirlemek, aynı zamanda, “demokrasi” oyunu oluyor.
24 Nisan’da Çanakkale’de yapılan 100. Yıl anma törenlerinde şu dikkatimi çekmişti; İngilizlerin ve Yeni Zelandalıların okuduğu bütün anma metinleri, askerlerinin yüz yıl önce bu topraklara “özgürlüğü” getirmek için geldiklerini ve burada “demokrasi-özgürlük için öldükleri ısrarla tekrar ediyordu.
Ama bunun böyle olmadığını, onlar da biz de biliyoruz. Emperyalist bir işgal için gelmişlerdi. Tarih bilimi de, iktisat bilimi de bunu söyler. Peki böyle olduğu halde neden hâlâ bu yalanı hem kendilerine hem de bize söyleyip dururlar; benim buradaki cevabım çok net; çünkü yüz yıl sonra olan bitene “hayır öyle değildi, böyleydi” diye karşı çıkmanın pek bir anlamı olmuyor. Tarih, gerçeğin dışında yazılmış oluyor; bunu bırakın siyaset de günlük olarak dayatılan ve çarpıtılan bu gerçeklik üzerine kuruluyor “hakikat” bu oluyor. Biz hepimiz bu çarpıtılmış “hakikatin” kurbanı olarak yaşayıp ölmekle kalmıyoruz, bizden sonraki kuşaklar da bununla yaşıyor ve bunu mutlak bir amentü olarak belliyorlar.
Biz bu topraklarda ne 1915’i ne 1909’u ne de 1923’ü doğru olarak anlatabildik. Batı yazdı biz de okullarda okuttuk. Bakın bu büyük bir vebaldir; ama bunu devam ettirmek ve gerçeği şimdi yazmamak daha büyük bir vebaldir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ekonominin geleceğini simgeler anlatır! 31 Ekim 2018 | 5.210 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2) 25 Ekim 2018 | 5.325 Okunma Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... 24 Ekim 2018 | 4.578 Okunma Sorunlar, tespitler ve çözümler... 18 Ekim 2018 | 5.624 Okunma Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir? 17 Ekim 2018 | 3.785 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar