Gümrük Birliği meselesi ve bizim 'bodrum katlarımız'
Geçen yazımızda Türkiye’nin AB ile olan Gümrük Birliği’nde, günün şartlarına uygun yeni bir uzlaşma yolunu açmasını konu etmiştik. Bu adımın tarihi ve güncel önemi ortada. Ama bizim...
Geçen yazımızda Türkiye’nin AB ile olan Gümrük Birliği’nde, günün şartlarına uygun yeni bir uzlaşma yolunu açmasını konu etmiştik. Bu adımın tarihi ve güncel önemi ortada. Ama bizim işaret ettiğimiz nokta bunun, Türkiye’nin işine yarayacak ve Türkiye’nin elde ettiği bir “kazanç” olmaktan ziyade, AB’nin-daha çok- yararına olacak süreç olarak ele alınması gerektiği idi. Bu açıdan biz, söz konusu yazıda, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin uzlaşmaya varıldığını açıkladığı dört ana başlığı, hükümetin “erken ilan edilmiş” bir başarısı olarak da anlatmadık. Tekrar edelim, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi uzlaşma yolu açılan dört temel başlığı şöyle sıralamıştı:“Talep ettiğimiz şu 4 konuda Türkiye'nin istediği gibi uzlaştık. Bir; Türkiye'nin karar alma mekanizmalarında mutlaka yer alması. İki; AB'nin üçüncü ülkelerle imzalayacağı serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye'nin otomatik olarak taraf olması. Üç; Türkiye'nin Gümrük Birliği kapsamındaki ürünlerinin AB içinde serbest dolaşımının önündeki engellerin ve kotaların kaldırılması.