Marmara Denizi’nden ayran yapan geri zekâlılar ve kabak tarlası!
Edebiyatımızdaki “teşbih sanatı” bazen anlama kapasitemizi ortaya koyar. “Mecaz mürsel” sanatı da öyledir. Teşbih yapıp...
Edebiyatımızdaki “teşbih sanatı” bazen anlama kapasitemizi ortaya koyar. “Mecaz mürsel” sanatı da öyledir.
Teşbih yapıp “cennet gibi güzel vatan” dediğinizde “demek ki cennete gidersek yine memlekete döneceğiz!” diye düşünen insanın sadece soyut zekâsı değil, komple durumu angut kıvamındadır!
Veya “ne zamandır evde tencere kaynamıyor” diye küçük bir mecaz-ı mürsel örneği vermek istediğinizde kazanın kaynadığını zannedenlerin zekasını ciddiye almadığınız gibi!..
Marmara Denizi’nden ayran yapılabileceğini düşünen geri zekâlılarla zayi edilen bir haftadan sonra, çoğu artık yaş itibariyle prostat mağduru olan 103 kişinin kirli/darbeci bilinçaltını dışa vurmasına maruz kaldık!
İsterseniz önce meselenin özetini aktarayım…