AKP’li ya da CHP’liye kız verir misiniz?
Hepimizin dilinde toplumsal kutuplaşmayı körüklemeyelim, kimseyi ayrıştırmayalım lafı var ama, boş... Giderek daha da keskin hale geliyor kutuplaşma, giderek toplum ikiye bölünmüş halde hızla birbirinden...
Hepimizin dilinde toplumsal kutuplaşmayı körüklemeyelim, kimseyi ayrıştırmayalım lafı var ama, boş...
Giderek daha da keskin hale geliyor kutuplaşma, giderek toplum ikiye bölünmüş halde hızla birbirinden uzaklaşıyor.
Bunu ben değil, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin yaptığı “Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları” adlı araştırması söylüyor.
Durum hepimizin tahmin ettiğinden ürkütücü boyuta gelmiş.
16 ilde 2004 kişi üzerinden yapılan ankete katılanların yüzde 79’u karşı partiden birine kız vermem diyor.
Ak Partili’si CHP’liyle, CHP’lisi de Ak Partili’yle akraba olmak istemiyor.
Hısım değil hasım olmayı tercih ediyor.
Etnik, coğrafi ve dini kökenler nedeniyle kız vermemek meselesini bilirdik de, sadece sırf şu partili diye kız vermeme oranının bu noktaya geldiğini bilmezdik.
Ülkenin yüzde 79’u rakip partiye kız vermeme noktasında.
Hadi kız vermedin, ortak iş yap... O da yok!
Yüzde 74’lük kesim rakip partiden biriyle asla ortaklık ve iş yapmak istemiyor
Daha da korkuncu yüzde 70’i komşu bile olmak istemiyor.
Yüzde 68’i çocuğunun rakip partilinin çocuğuyla oyun oynamasını istemiyor.
Bu kadar mı uzaklaştık birbirimizden, ortak paydalarımız bu kadar mı yok oldu.
Çocuklarımız ayrı büyüsün...
Ayrı yerlerde oturalım...
Ayrı işler yapalım...
Çocuklarımız birbirleriyle evlenmesin...
Sonra biz neden Ertem Eğilmez filmlerini özlüyoruz.
Özlersin tabii, sadece filmlerde kaldı o dayanışma, komşuluk, kardeşlik duyguları çünkü...
Yeter artık!
Tam da Muazzez Abacı’nı “Sezen’imin Şarkıları”nın çıktığı gün, Sezen Aksu sosyal medyadaki tüm hesaplarını kapatıp kabuğuna çekildi.
Gerekçe, Afrin harekatıyla ilgili paylaşımda bulunmadığı için sayfasına yapılan yorumlar...
Ünlülere bu sosyal medya linci yaşandığı sürece ben de aynı şeyleri yazmaya devam edeceğim...
Kimin neyi paylaşacağının kararını siz veremezsiniz..
Paylaşanın daha çok vatan sevgisi var, paylaşmayanın yok gibi bir hükmü asla veremezsiniz...
Bunun için de kimseyi zorlayamazsınız.
Ayıptır, günahtır artık.
İşte yukarıda rakamlarını verdim, Türkiye bu kadar hızlı kutuplaşıyor ve birbirinden uzaklaşıyorsa sosyal medyanın bunda payı büyük.
Trollerin linç kültürü bitene kadar da ben aynı şeyleri hep yazacağım.
Blu TV ve Netflix’i RTÜK denetlerse
İnternet üzerinden yayın yapan dijital platformların RTÜK tarafından denetlenmesi için Meclis’e yasa teklifi sunuldu.
Yani artık, Puhu’da yayınlanan Fi’de Ozan’la Serenay duşa girip öpüşemeyecek..
BluTV’de yayınlanan Masum’da sigara içildi, kadehler tokuştu görüntüleri de olmayacak...
Netflix’teki Narcos da buna dahil...
Hadise’nin müzik kanallarında yasaklanıp Youtube’ta gösterilen klibi de...
İnternet televizyonculuğu BluTV ve Puhu’nun yayına başlaması özellikle Türk dizi sektörünü ve oyuncuları çok heyecanlandırmıştı.
Senaryolar daha özgür yazılacak, daha cesur sahneler çekilebilecek, sansürsüz diziler üretilebilecekti...
Bu heyecan çok kısa sürdü.
RTÜK bizden olan bu internet televizyonlarını tıpkı Star’ı, Kanal D’yi, Show’u, atv’yi denetler gibi denetleyecek.
Cezalar yazabilecek.
Netflix, Amazon Prime Video, Youtube’a ise ceza yazamayacağı için gerektiğinde erişimi engelleyebilecek.
Türkiye’de henüz emekleme aşamasında olan internet televizyonculuğunun ayağa kalkmasını geciktirecek bir uygulama bu...
RTÜK’ün yerli yabancı internet platformlarını denetlemesinin, önümüzdeki dönemde çok tartışacağımız sonuçları olacaktır...