Bu kadını ben yarattım
3 yıl aradan sonra setlere dönen Nebahat Çehre, her zamanki gibi alımlı, her zamanki gibi güzel... Buluştuğumuzda dedim ki; “İçinde Yılmaz Güney geçmeyen bir röportaj yapmak istiyorum sizinle”......
3 yıl aradan sonra setlere dönen Nebahat Çehre, her zamanki gibi alımlı, her zamanki gibi güzel... Buluştuğumuzda dedim ki; “İçinde Yılmaz Güney geçmeyen bir röportaj yapmak istiyorum sizinle”... Başladık muhabbete. En çok etkilendiği rolü sorduğumda Firdevs’i söylemeyince şaşırttı beni... “Yeşilçam’ın deneyimli isimleri iş bulamıyor, siz şanslısınız” deyince de “Şanslı mıyım, yoksa bana ihtiyaçları mı var? Bu tip kadını ben yarattım, o yüzden yapımcılar bana geliyor” diyerek olaya noktayı koydu.
◊ Size Yılmaz Güney’i sormadan bir röportaj yapmak istiyorum...
- Beni çok mutlu ettin. Bugüne kadar bana Yılmaz Güney’i sorduklarında, her zaman “Kocam diye değil, hocam” diye anlattım. Artık bıktırmış vaziyetteyiz. Bazı insanları da rahatsız ediyor bu durum.
◊ Evet, mesela Fatoş Güney’i...
- Evet, haklı o da. Fatoş Hanım da oyuncu olsa o da benzer şeyleri yaşayacaktı benimle. Ona da hep Yılmaz sorulacaktı. İkimiz de aynı adamla evlendik çünkü. Ben kimsenin sırtından geçinen bir kadın değilim zaten. Buna ihtiyacım yok.
◊ 3 sene sonra “Yuvamdaki Düşman” ile ekrana dönüyorsunuz. Biraz yeni dizinizden bahseder misiniz?
- 3 senedir yoktum ve yeni işimde çok değişik bir Nebahat Çehre olmak istiyordum. Ama 3 sene içinde çok değişik bir proje gelmedi. Dominant, şık ve salon kadını rolleri geliyordu. Beni bu kalıba oturttular. Ve ben bu kalıptan çıkamayacağımı anladım. Yeşilçam’da 127 film yaptım.