Dizi krizini sadece siyaset çözer...

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ülkede Türk dizilerini yasakladı.

Tamamen siyasi bir karar.
Türkiye’nin ilk büyük dizi alıcılarının başında geliyordu Suudi Arabistan...
Daha da önemlisi ülkenin en büyük medya kuruluşu MBC, sadece Türk dizilerini Suudi Arabistan’a değil, bütün Ortadoğu pazarına satıyordu...
Bu kadarla kalmamışlar, Türkiye’de dizi sektörüne bile girmişti Suudi MBC şirketi...
“İstanbullu Gelin”den “Vatanım Sensin”e bugüne kadar pek çok iddialı işe imza atan, Saner Ayar ve Onur Güvenatam’ın kurduğu O3 adlı yapım şirketinin halen yüzde 51 ortağı Suudi MBC grubu...
Bu grubun başında olan Suudi yöneticilerle Meryem Uzerli’nin “Gecenin Kraliçesi” dizisini Cannes’da çekerken yemek yemiştik...
Ama işler Suudi Arabistan tarafında farklı gelişti.
MBC ve bizdeki O3’ün yüzde 51 sahibi olan işadamı Velid el İbrahim, birkaç ay önce Riyad’da başlatılan yolsuzluk operasyonunda gözaltına alındı.
1 Mart’ta bırakılır bırakılmaz da ilk iş olarak Türk dizilerini yayından kaldırdı.
Sadece yayınlamakla kalmayacak bizim dizilerin Ortadoğu pazarlamasını da yapmayacak...
Dün sabah Saner Ayar’ı arayıp, “Bu gelişmelerin size etkisi olur mu” diye sordum.
“Suudi hükümetinin aldığı bir karar, bizim hükümetimizin devreye girerek çözebileceği bir sorun ancak” dedi...
Türk dizileri için Ortadoğu pazarının 20 milyon dolar olduğunu söyledi, “Önemli bir kayıp değil bizim dizi sektörü için.
Bundan daha önemlisi, bizim kültürel etkimizin ortadan kalkacak olması” yanıtını verdi.
“Sizi şirket olarak etkiler mi” dedim...
Sonuçta “Türk dizilerini yayınlama” diyen Suudi hükümeti, “Türk yapım şirketine ortak olma” da diyebilir pekala...
“Bir sıkıntı yok bizim açımızdan... Gündemimizde böyle bir konu yok.
Şirket olarak mali yapımız iyi ve yola aynen devam ediyoruz” yanıtını verdi Saner Ayar...
Mesele O3 meselesi değil elbette, Türk dizileri açısından önemli bir pazar olan Ortadoğu’yu kaybetmemek önemli olan...
Bu da sadece siyaset kanalıyla çözülebilecek bir mesele...
O da bir-iki haftada çözülebilecek gibi durmuyor...

Sina doğruladı!

Sina Koloğlu’yla Netflix’in Türkiye’deki abone sayısı üzerine görüşlerimizi yazmıştık.
Sina “5 milyon” dedi.
Ben de “5 milyonsa dişimi kırarım, 300 bin olsa iyidir” dedim.
Sina sormuş, soruşturmuş; “Cengiz haklı, hatta sektörü bilenler 100 binin altında olduğunu söylüyor” dedi...
Netflix de gerçek rakamları bu yüzden açıklamıyor zaten sevgili Sina.
Belli bir grup çok konuştuğu için olduğunun çok üzerinde sanılıyor Netflix’in rakamları...

Yüzde 100 göçmen...

Geçenlerde de yazdım ya, soyağacı sorgulama meselesinin beni hiç heyecanlandırmadığını...
Milletin bu işe sardığını gördükçe şaşırıyorum.
Bütün arkadaşlarım bana soruyor, sorguladın mı soyağacını diye...
Sorgulamadım...
Merak etmediğimden değil, bildiğimden...
Dün e-devlet’e girince hadi soy ağacıma da bakayım dedim...
Babamın baba tarafı Doyranlı...
Annemin baba tarafı Gevgelili..
Babamın anne tarafı Demirhisarlı...
Annemin anne tarafı Sarışabanlı...
O dönem Doyran ve Gevgeli, Selanik vilayetinin sancakları...
Bugün Demirhisar, Doyran ve Gevgeli, Makedonya’da; Sarışaban ise Kavala Yunanistan’da...
Soyağacımla ilgili bilmediğim hiçbir şey çıkmadı yani...
Tek bir sürpriz yok.
Yüzde 99 değil, yüzde 100 göçmeniz...
Belki de bizde bu işin bu kadar merak edilmesinin nedeni, daha önce kimsenin köklerini araştırmamasından kaynaklanıyor...

Elveda NTV Spor...