Hangi şarkıcı hangi şehirden ne tık alıyor açıklasın
Bunu ben değil, son dönemde en çok konser veren isimlerden olan Berkay söylüyor. Geçen gün röportaj yaparken henüz 50 günlük kızı Arya’nın büyüdüğünde şarkıcılık...
Bunu ben değil, son dönemde en çok konser veren isimlerden olan Berkay söylüyor. Geçen gün röportaj yaparken henüz 50 günlük kızı Arya’nın büyüdüğünde şarkıcılık yapmasını isteyip istemediğini sordum.
Şu yanıtı verdi:
“Şarkıcılık bizim ülkemizde yapılacak bir iş değil. Ne değerini biliyorlar ne de kıymetini.
Müzisyen özel bir varlık. Aksi takdirde herkes bir şeyler üretebilir olurdu.
Biz daha içli insanlarız. Allah’ın lütfettiği bir yetenek var. Karşındakinin sana saygı duyması lazım. Ama Türkiye’de çok duyulmuyor.
En basitinden telif haklarını baz alsana. 2015 yılında 7 tane hit şarkı yaptım.
Yıllık aldığım telif çok komik. O yüzden kızımın şarkıcı olmasını istemem.”
Youtube’da şişirilen tıklamalarla ilgili de iddialı bir önerisi var Berkay’ın.
“Her sanatçı hangi şehirden ne kadar tıklandığını açıklasın.
Bunu yapımcılar biliyor, kamuoyuna da açıklasınlar görelim kimin nereden izlendiğini” diyor.
Tıklamaları şişiren şarkıcılar bunu açıklayamaz.
Çünkü rakamları artırmak için kullanılan programlar toplu olarak yükleniyormuş Youtube’a.
Yani 50 milyon izlenmenin 20 milyonu Etiler’deki aynı adresten çıkabilir!
Hodri meydan!
Var mısınız popçular Berkay’ın bu önerisine?
Balmumu heykeller
Yılmaz Büyükerşen’in balmumu heykelleri Özdilek AVM’de sergilenmeye başladı. Madame Tussauds’nun dünyada yaptığını yıllardır kendi çapında yapıyor Büyükerşen. Ama bakıyorum da balmumundan heykeli yapılan ünlülerin hiçbiri memnun değil olaydan.
Ya kendilerini şişman buluyor ya biçimsiz...
Bu durumda gidip görmeli bu heykel müzesini.
Kedi parkları
İstanbul’da sokakta yaşayan kedi-köpek sayısını bilen var mı?
Yok. Herkes tahmini konuşuyor...
Bir tahmine göre sokak hayvanlarının sayısı 1 milyonu geçmiş durumda.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü’nün tahminine göre ise 130 bin köpek, 125 bin kedi bulunuyor.
Bana kalırsa bu rakamlardan çok daha fazla kedi sayısı.
Şimdi pek çok belediye, özel şirket ve hayvansever kediler için parklara ev yaptırıyorlar.
Bazıları kedilerin TOKİ evi gibi; üç-dört katlı, 10-12 küçük gözden oluşuyor.
Bu kedi evlerinin önüne kuru mama bırakan da var, evde pişirdiği balığın, tavuğun artığını bırakan da...
Şimdi, “O hayvanlar ne yapsın!” diye ayağa kalkmadan beni dinleyin lütfen.
Parklar bu kedi evleri yüzünden kokudan geçilmiyor.
Ve sürekli yemek bırakıldığı için kedi nüfusu her geçen gün artıyor parklarda.
Belediyeler, hayvanseverler ve özel şirketler getirip o evleri parklara koymayı çok iyi biliyorlar ama temizliğiyle ilgilenen yok.
Geçen gün akşamüzeri Maçka Sanat Parkı’ndan yürüyorum, kokudan geçilmiyor.
O parklar sadece bizim değil, sokak hayvanlarının da.
Ama bu durumda parklar bizim olmaktan çıkıyor, kedi parkına dönüşüyor.
Çünkü çocuklar ve aileler kedi-köpek kakaları, artık yemekler ve koku yüzünden parklarda oynayamıyor.
Parklarda nasıl bir ortak yaşam zemini bulacağız sevgili dostlar?
Görevin büyüğü buraları temizleme işini iyi yapmayan belediyelere düşüyor.
Yalın akşamı