27 Mayıs 1960 darbesi: Türkiye Cumhuriyet'inin “ilk günahı”
“Ben bu adamı sevdim, hakim bey. Siz sevginin ne olduğunu bilir misiniz” dedi Ayhan Aydan, sevdiği adamın yargılandığı mahkeme salonunda. O adam, Türkiye'nin serbest seçimler ile iktidara gelen ilk başbakanı, Adnan Menderes...
“Ben bu adamı sevdim, hakim bey. Siz sevginin ne olduğunu bilir misiniz” dedi Ayhan Aydan, sevdiği adamın yargılandığı mahkeme salonunda. O adam, Türkiye'nin serbest seçimler ile iktidara gelen ilk başbakanı, Adnan Menderes idi. Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, ile Yassıada'da aleyhine açılan birçok dava ile yargılanmış ve idama mahkûm edilmişti. Aydan'ın, evlilik dışı bir ilişki yaşadığı Menderes hakkında “Bebek Davası” olarak bilinen ve Menderes'in Aydan'dan doğan bebeğini öldürmekle suçlandığı dava kapsamında ifadesi istenmişti. İktidarı sivillerden gasp eden askerî yönetim, Menderes'i kitlesi nazarında itibarsızlaştırmaya çalışıyordu. İlk önce, Menderes'in eşi Berin Hanım'dan kocası aleyhine zina suçlamasında bulunmasını istediler. Hatta dönemin İstanbul Müftüsü'nden bu konuda bir fetva bile aldılar, Müftü Ömer Nasuhi Bilmen, "Zina en büyük günahtır. Cezası, recmdir" hükmünü verdi. Ancak Berin Hanım kocasını şikayet etmeye yanaşmadı ve bunun üzerine “Bebek Davası” açıldı.
Bu iki asil ve cesur kadının tavrı , Menderes'in Bebek Davasından beraat etmesine sebebiyet verdi. Ancak diğer davalarında suçlu bulunan Menderes, 17 Eylül 1961 tarihinde asıldı.