İzdivaca mani olan yalan

Türkiye sinema tarihinin en "nadide" temalarından biri annesinden/babasından utanan genç kız/oğlanın zengin sevgilisi ile yalan üzerinden başlayan, hüsranla devam eden ama mutlaka mutlu sonla biten öyküsüdür.Genç...

Türkiye sinema tarihinin en "nadide" temalarından biri annesinden/babasından utanan genç kız/oğlanın zengin sevgilisi ile yalan üzerinden başlayan, hüsranla devam eden ama mutlaka mutlu sonla biten öyküsüdür.
Genç kız/oğlan fakir bir ailenin çocuğudur. Bir şekilde kendini ekonomik seviyesi yüksek bir çevrede bulur. Ailesinden utanır. Yalan söyler. Zengin sevgilisi ile 'aşk' yaşamaya başlar. Yalanı (çoğu zaman) o zengin çevredeki kötü anti-karakter tarafından deşifre edilir. Sevgilisi onu yalan söylediği için terk eder. Fakat en sonunda hikâye bir vuslatla biter.
Bu tema klasik bir hikâye olmasına rağmen, günümüzde de tekrarlanarak, seyircinin ilgisini çekmeyi başarmıştır. Örneğin yakın zamanda yayınlanmış ve reyting rekorları kırmış "Adını Feriha Koydum" isimli dizi buna örnektir.
Bu konu mutlaka seyirciyi esas fakir kız/oğlanla sempati kuracak şekilde işlenir. Seyirci bu "masum" ve "gerekli" yalanı anlamaya, hatta sempati duymaya yönlendirilir. Fakirlikten utanmak "normdur", bunu saklamak ise "zaruret"... İzleyici kaçınılmaz sonun yani, yalanın ortaya çıkmasının, gerçekleşmemesi için dua eder. Kaçınılmaz son gerçekleşince ise, bunun affedilmesini bekler.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Musul sonrası DEAŞ 13 Temmuz 2017 | 1.401 Okunma Kıbrıs sorunu neden çözülmedi? 11 Temmuz 2017 | 360 Okunma G-20'ye dair notlar 10 Temmuz 2017 | 420 Okunma Mülteciler üzerinden bir provokasyon girişimi 06 Temmuz 2017 | 1.540 Okunma Bir tuhaf Körfez politikası 04 Temmuz 2017 | 390 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar