Nazmiye Hanım...
65 yıl aynı yastığı paylaştığı kadın, amansız bir hastalığın pençesinde, yaşamla ölüm arasında son günlerini bekliyordu. Hiç aksatmadan onu her gün ziyaret etmeyi bir görev...
65 yıl aynı yastığı paylaştığı kadın, amansız bir hastalığın pençesinde, yaşamla ölüm arasında son günlerini bekliyordu. Hiç aksatmadan onu her gün ziyaret etmeyi bir görev bellemişti kendine. Hasta da olsa, programı yoğun da olsa, mutlaka hastaneye gidiyordu. Doktorlar bu vefalı eşi biraz rahatlatmak amacıyla, her gün gelmesine gerek olmadığını söylemişti: “Efendim, çok zahmet ediyorsunuz. Kendinizi yormayın, nasılsa artık sizi tanımıyor” demişlerdi. “Olsun. Ben onu hala tanıyorum ya...” diye cevap verecekti Süleyman Demirel ve o günlük ziyaretlerini hiç aksatmayacaktı.
Dün hayatını kaybeden Süleyman Demirel, eşi Nazmiye Demirel'in yanında toprağa verilecek. 65 yıl süren bir birliktelik, sonrasında da devam edecek.
Süleyman Demirel hakkında müspet ve menfi birçok yazı ve yorum okuyacağımız bugünlerde, hakkında menfi bir söz edilemeyecek eşi, yol arkadaşı ve sırdaşı, cesur ve sabırlı bir kadın olan Nazmiye Hanım muhtemelen hak ettiği ilgiyi göremeyecek.
Eşini en zor günlerinde yalnız bırakmayan, ona cesaret ve güç veren, ancak bulunduğu mevkinin aksine medya ışığından, ilgiden hiç hoşlanmayan ve belki de bu olağandışı sıradanlığı nedeniyle Türkiye tarihinin en ilginç first lady'lerinden biriydi o.