“İhbarcılık” ve “darbe fırsatçılığı”na karşı

Her ne kadar ayyuka çıkan mağduriyetlere karşı iktidar cânibinde “Asılsız ihbarlarla işi karıştıran, mâsumları ‘suçlu’ gösteren jurnalcilik”ten yakınılsa da, ileri...

Her ne kadar ayyuka çıkan mağduriyetlere karşı iktidar cânibinde “Asılsız ihbarlarla işi karıştıran, mâsumları ‘suçlu’ gösteren jurnalcilik”ten yakınılsa da, ileri sürülen “kriterler”in ne denli istismara ve çarpıtmalara teşne olduğu ortada.
Aslında Başbakan’ın “isimsiz – imzasız ihbarlardan yakınması, iktidar partisi Genel Başkan Yardımcısının “Doğru karinelere göre olmasına özen gösteriyoruz, lâkin biri isimsiz mektupla ihbar yapıyor, ‘Şunlar bunlar FETÖ’cü’ diye araştırıyorsun alâkası yok; ‘fırsat bu fırsat’ deyip, işi karıştıranlar var, onları cezâlandırmak gerek” tepkisi, ihbarcılıkla düşülen vartanın ikrarı.

Keza asılsız uyduruk ihbarların da büyük bir suç olduğunu, yapanların büyük bedel ödeyeceğini ifade eden iktidar partisi yetkililerinin jurnalcilikten şikâyetleri, Türkiye’nin ne denli bir çıkmaz ve kargaşaya sürüklendiğini ortaya koyuyor.

15 Temmuz’dan sonra kocasını ihbar eden eşin, tartıştığı komşusunu “FETÖ’cü” diye jurnalleyen komşunun yaptığı asılsız ihbarlarla sadece Ankara’da Emniyete 40 bin ihbarın gelmesi, Türkiye’nin nasıl bir anafora sürüklendiğini ortaya koyuyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Fikri hezeyanlaştıran” siyasî manipülasyonlar 06 Mayıs 2018 | 283 Okunma İktidarınki “hamle,” muhalefetinki “hülle ve hîle”! 29 Nisan 2018 | 198 Okunma “Suriye’nin politikası”nın garabetleri 22 Nisan 2018 | 188 Okunma Bu ne rest, bu ne Patriot müzâkeresi! 08 Nisan 2018 | 217 Okunma Soruşturmalar sulandırılıyor 25 Mart 2018 | 354 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar