“İhraç kriterleri” haksızlığa ve hukuksuzluğa açık
Doğu ve Güneydoğu’da son birkaç günde 50’den fazla şehidin verildiği, Suriye’de askerî operasyonlara yeni aşamaların eklendiği vetirede, kamuda 43 binden fazla kamu personelinin ihraç edilmesiyle, OHAL...
Doğu ve Güneydoğu’da son birkaç günde 50’den fazla şehidin verildiği, Suriye’de askerî operasyonlara yeni aşamaların eklendiği vetirede, kamuda 43 binden fazla kamu personelinin ihraç edilmesiyle, OHAL ihraçlarının 50 bini aşması ve siyasî iktidara uyarlanmış “ilişik medya”da bu sayının yüksünmeden 100 bini bulacağının belirtilmesi vahim vaziyeti ele veriyor.
Gittikçe yaygınlaştırılan ihraç furyasında en çok tartışılanların başında, sözkonusu tasfiyelerin kurumların taşra ve merkezlerinde ne tür komisyonlarca ve hangi kriterlerle yapıldığı geliyor.
Her fırsatta “mâsumların zarar görmeyeceği” teminatını veren Başbakan, “Türkiye’de hukuk her şeyin üzerindendir, yargılamalar hukuki çerçevede devam etmektedir, suçsuz olan varsa tespit edilecektir” dese de olup bitenler endişeleri arttırıyor.
Bu konuda, her kurumda yıllardan beridir “cemaatçi” diye bilinen isimlerin tesbit edildiği “tâkip ve fişlenme”yi ikrar eden Başbakan Yardımcısı ve hükûmet sözcüsünün, Millî Eğitim’den Emniyete, yargıdan Meclis’e, Başbakanlıktan bütün bakanlıklara ve kamu kurum ve kuruluşlarına uzanan tasfiyelere dair ifâdeleri dikkat çekici. (Hürriyet, Murat Yetkin, 31.8.16)