“İsrail’le işbirliği” ifşaatları... (2)
31 Mayıs 2010’daki Mavi Marmara saldırısının ardından seçim meydanlarında halka karşı her fırsatta İsrail’e yönelik “terörist devlet”, “zâlim devlet” ve “katil devlet”...
31 Mayıs 2010’daki Mavi Marmara saldırısının ardından seçim meydanlarında halka karşı her fırsatta İsrail’e yönelik “terörist devlet”, “zâlim devlet” ve “katil devlet” diyen ve 17 Temmuz 2014’te Başbakan olarak “Mavi Marmara iznini biz verdik!” açıklamasıyla İsrail askerlerinin on vatandaşımızın şehid ettiği insanî yardım gemisinin arkasında durduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı şimdi tam tersini söylüyor.
29 Haziran 2016’da Saray’da verdiği iftar yemeğinde, “Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün Başbakanına mı sordunuz? Biz zaten yardımı yaptık, yapıyoruz. Bunları da yaparken, gövde gösterisi olsun diye mi yapıyoruz? Edebi adabı içinde yaptık yapıyoruz” sözleri ilginç “çarkı” açığa çıkardı.
“OPERASYONEL ANLAŞMA”NIN İŞÂRETLERİ
O denli ki, yedi yıl önce Davos’ta “Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz; one minute!” diye çıkıştığı İsrail eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Erdoğan’ın bu sözlerini takdirle karşıladığını bildiriyor. (Hürriyet, 4.7.16)
Zira daha evvel Mavi Marmara ile ilgili tedbirlerin gereğini hatırlatanları veya en ufak bir eleştiride bulunanları “İsrail uşağı” olmakla itham eden, “Görevde olduğum sürece İsrail’le normalleşme olmaz” sözünü veren Erdoğan, ani bir çıkışla “İsrail’e ihtiyacımız var” deyip İsrail’e büyük kazanımlar sunan, Türkiye’ye ve özellikle Filistinlilere kaybettiren “anlaşma”ya canhıraş sarılmak durumuna düşmüş…