“Lisân-ı siyasette lâfız mânânın zıddıdır”
7 Haziran seçimi sonrası çarpıklıklar, çarpıcı siyasî oyun ve saptırmaları açığa çıkarıyor.Öncelikle, Başbakan’ın “derin ayrı görüşlerden koalisyon...
7 Haziran seçimi sonrası çarpıklıklar, çarpıcı siyasî oyun ve saptırmaları açığa çıkarıyor.
Öncelikle, Başbakan’ın “derin ayrı görüşlerden koalisyon kurulmadığı” iddiasına, anamuhalefetin “görüşmelerde nitelikli, reformları yapacak dört yıllık onarım hükûmeti” tekliflerinin reddedildiğini “tutanaklar”la açıklamaları, bir aydan fazla süren “istikşafî görüşmeler”in “koalisyon kurmak” değil, “kurmamak amaçlı” çarpıklığı ele veriyor.
Bilindiği gibi, Erdoğan’ın, Başbakan’ın, hükûmet ve iktidar partisi sözcülerinin, “Baldıran zehri de içsek, siyasî hayatımıza mal olsa da” “çözüm süreci”ni devam ettireceklerini halka deklârelerine rağmen, sırf bir-iki puan oy devşirip iktidar koltuğunda kalma uğruna bombalanması, “siyasî hayatlarına mal olması” bir yana, bile bile terörün tırmandırılıp ortalığın ateşe verilmesiyle “sürec”in “siyasî hayatları” hesâbına istimalinden sonra berhava edildiği çarpıklığını olduğunu ortaya koyuyor.
Keza “Koalisyon kurdular da ben mi kurdurmadım” diyen Cumhurbaşkanı’nın, “görev”i, en çok milletvekiline sahip birinci partiden sonra, başta Meclis’in ikinci partisi anamuhalefet olmak üzere, sırasıyla diğer partilere vermemesi”ne dair, “Beştepe’nin (Saray’ın) yolunu bilmeyenlere görev verecek değilim” çıkışına Başbakan’ın savunmaya kalkışması çarpıklığı sergileniyor...