Terörle mücadelede dikkat...
Kızılay’da patlatılan patlayıcı yüklü aracın Viranşehir’den Diyarbakır üzeri bin kilometrelik yolu katederek Ankara’ya getirilip patlatılması ve Güneydoğu’da bitmeyen terör operasyonları...
Kızılay’da patlatılan patlayıcı yüklü aracın Viranşehir’den Diyarbakır üzeri bin kilometrelik yolu katederek Ankara’ya getirilip patlatılması ve Güneydoğu’da bitmeyen terör operasyonları, terörle mücadeleyi yeniden gündeme getirdi.
Gerçek şu ki, tek parti döneminde başta “Şeyh Said hareketi” ve “Dersim isyanı tevehhümü” olmak üzere Doğu-Güneydoğu’da 17 isyan olurken, 1950’den sonra DP iktidarıyla gelen demokrasi ve kalkınma döneminde bölge halkının şefkatle kucaklanmasıyla tek bir kalkışma olmadı.
Ancak 12 Eylül darbesinde yeniden tek parti devrinden kalma askerî yöntemlerin dayatılmasıyla, devlet adına bölgede zulme varan haksızlıklarla, köy boşaltmalarıyla, işkence ve mağduriyetlerle teröre zemin hazırlandı. Ve 15 Ağustos 1984 Eruh baskınıyla PKK terörü başgösterdi.
Her terör saldırısının ardından Kandil’de dağın-taşın bombalanmasında olduğu gibi, askerî operasyonların cevabının da yine terör saldırıları olması şeklinde ortaya çıkan fasit daire, terörle mücadelede “askerî yöntemler”in akıbetini sorgulatıyor.