Yolsuzlukla mücadele de rafa kaldırıldı
İktidar partisinin 2002 seçim bildirgesinde ve ardından bütün seçimlerde “devlette şeffaf yönetim”den ekonomi ve insanî gelişmişlik için “yolsuzluklarla mücadele” vaadleri ön...
İktidar partisinin 2002 seçim bildirgesinde ve ardından bütün seçimlerde “devlette şeffaf yönetim”den ekonomi ve insanî gelişmişlik için “yolsuzluklarla mücadele” vaadleri ön plânda.
Öncelikle merhum Menderes’in başvekilliğindeki Demokrat Parti’nin on yıllık devri sonunda 1961’de Türkiye ekonomisi dünyada 18. sırada idi. Peşinen 27 Mayıs, 12 Eylül, 12 Mart ve 28 Şubat darbe ve ara dönemleriyle demokrasinin ve kalkınmanın önü kesilse de, Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi’nin iktidarda olduğu dönemlerde Türkiye ekonomisi dünyada 16. sıraya kadar gelişip yükseldi.
Gelinen noktada, her ne kadar 2015 seçim beyannâmesinde Türkiye’nin 2023 yılında dünyada ilk 10 ekonomi arasına gireceği iddiasıyla son on iki yılda “büyüme”den dem vurulsa da, 2011’de seçim beyannâmeleri açıklanırken 17. olan ekonominin 18. sıraya çıkması, yatırım, üretim ve istihdam ve gerçek büyümeden yoksun, carî açık ve sıcak para üzerinde dönen ekonominin yerinde saydığı, hatta bazı dönemlerde gerilediği görülüyor.
Kısacası, seçim meydanlarında çizilen “pembe tablolar”ın aksine, son on iki yılda, 2001 kriziyle mukayesede ekonominin 5.7 küçülüp İkinci Dünya Savaşından bu yana görülmeyen eksi 13.8’e kadar düştüğü tesbitlerinin OECD’nin ardından TÜİK’in “küçülme raporları”yla resmen teyidi, başarısız “ekonomik politikalar”ın akıbetini ortaya koyuyor.