ABD ve Rusya ile El Bab raksı
Suriye’nin kuzeyindeki El Bab kasabası “fethedilmeye” yaklaşıldı ya bir adım sonrası için Davutoğlu’ndan miras “fanteziler” yine havada uçuşuyor. Sebepsiz değil, mantık...
Suriye’nin kuzeyindeki El Bab kasabası “fethedilmeye” yaklaşıldı ya bir adım sonrası için Davutoğlu’ndan miras “fanteziler” yine havada uçuşuyor. Sebepsiz değil, mantık açık. ABD’deki Trump yönetimi Obama’dan devraldığı Suriye politikasını yeniden çizmeye çalışırken “zamana oynamak”. 15 Temmuz’dan beri ABD’yi Rusya’ya, Rusya’yı ABD’ye karşı oynama taktiğinin devamı.
• Türkiye’yi yöneten siyasal İslamcı akıl, Rusya ve İran ile Astana sürecinde Suriye’nin “egemenlik ve toprak bütünlüğünün” garantörü görünümünde.
• Trump’ın Pentagon’a 30 gün çinde hazırlanması talimatını verdiği Suriye planlarında kendi gündeminin yerini keşfe çalışıyor. ÖSO içindeki cihatçı grupların hâkimiyet alanını genişletmek ve Trump’a uyarsa Rakka’da Suriyeli Kürtlerin yerini alacak “kara ordusu” olmak hevesi devam.
***
Yani “bildik mevzular”... Dolayısıyla sürekli “TSK’nin Suriye’deki hedefi ne” diye sorup “rasyonel akla” uygun yanıt ummaya hacet yok. Çelişkili beyanatlarla “zikzak” çizilmesine şaşırmaya da...
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “El Bab operasyonunun başarılı olmasıyla Fırat Kalkanı hedefine ulaşmış olur. Rakka başka meseledir. Türkiye sınırlarını tehdit eden bir şey değil” diyerek ‘malumu’ dile getirebilir. Lakin Cumhurbaşkanı dosdoğru söylüyor: “El Bab’dan sonra durmak... Böyle bir şey yok. El Bab bir defa bizim nihai hedefimiz değildir. El Bab hallolmak üzere.Bundan sonraki süreçte Rakka ve Mınbiç olayı vardır.” Nitekim SDG boşuna Mınbiç’e hendekler kazmıyor.