Alt-üst akıl rasyonel akıl
Nasıl bir talihin azizliğiyse artık, 2017’ye girerken içimize su serpecek tek şey var: ‘Yalnız değiliz’! Rasyonel akıl bir tek bizde yitip gitmiş değil. ABD’de bu yılki başkanlık seçimleri...
Nasıl bir talihin azizliğiyse artık, 2017’ye girerken içimize su serpecek tek şey var: ‘Yalnız değiliz’! Rasyonel akıl bir tek bizde yitip gitmiş değil.
ABD’de bu yılki başkanlık seçimleri sürecinde adeta bir ‘akıl yitimi’ yaşadı. Yaratılan ve üstelik haklılık payları eksik olmayan ‘Donald Trump’ algısı için demiyorum. 8 Kasım’ın mağlubu Hillary Clinton ve Demokratik cephede dizilen Amerikan kurumsal aklı için de söylüyorum.
***
İki aydır Amerika Rusya ile yatıp kalkıyor. Ve mevzu bizlerin yakından tanıdığı ‘dış mihrak’ histerisine dönüştü. Aslında Amerikalılar için yeni değil. İkinci Dünya Savaşı’nın ‘Joe Amca’sı Soğuk Savaş’ta ‘Şeytani Stalin’e dönüşmüştü. Sovyet denizaltılarının Amerika kıyılarından ülkeyi işgale girişeceği temalı Hollywood yapımları boşuna çekilmemişti. Bu histeri 21. yüzyıl koşullarında siber savaşla yaşatılmakta.
WikiLeaks sızıntıları malumumuz. ABD’de en çok Demokratik Parti ve Clinton’ı etkiledi. ‘Kirli çamaşırlar’ ortaya serildi. E-posta skandalı Libya’da, Suriye’de, siyasal İslamın kullanılmasındaki rolü anlamamızı sağladı. Demokratik Ulusal Komite ve Clinton’ın kampanya müdürü Joe Podesta’nın yazışmaları yalancılığı ve arzulanmayan solcu rakip Bernie Sanders’a nasıl çelme takıldığını gösterdi.
***