Bizim sığınmacılarımız..
Hollywood filmi değil, dünyada hakiki bir kâbus yaşanıyor. Dünyada 230 milyondan fazla insan hareket halinde. Yerini yurdunu bırakıp yabancı diyarlarda çoğunlukla “arzulanmayan misafirler” olarak yaşam mücadelesi...
Hollywood filmi değil, dünyada hakiki bir kâbus yaşanıyor. Dünyada 230 milyondan fazla insan hareket halinde. Yerini yurdunu bırakıp yabancı diyarlarda çoğunlukla “arzulanmayan misafirler” olarak yaşam mücadelesi veriyorlar. Gelişmiş ülkelerin, özellikle Avrupa’nın kapılarını zorluyorlar. Bütün bunların müsebbibi en başta iç çatışmalar, siyasi baskılar, basiretsiz siyasetçiler, ekonomik sorunlar ve iklim değişikliği… Gelişmiş dünyanın da, etkinlik ve kaynak mücadelesiyle bu kâbustaki dahli büyük.
***
Türkiye’nin de adı artık küresel çapta sığınmacı akınıyla anılır oldu. Ne acıdır ki, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde BM temsilcileri etkinlikleri için ülkemizi seçti. Zira Türkiye en büyük sığınmacı akınına uğrayan ülke. Gelişmiş dünya, sınırlarının çok uzağındaki diyarlarda izlediği siyasetin bedelini “insan akınına” uğrayarak ödüyor. Biz ise 900 km’yi bulan sınırımızda, “ekilmesinde büyük katkımız olan yangını biçiyoruz” maalesef.
***
Dört yılın sonunda 2 milyon Suriyeli sığınmacımız var. Adına “açık sınır” denilen ve “rejim değişikliği dizaynının aracı” kılınan sığınmacı politikasının maliyeti bu. Büyük siyasi, insani ve vicdani sorumluluğumuzu idrak etmek için “nereden nereye geldiğimize” bakmamız gerekiyor.
***
BM İyi Niyet Elçisi olan Hollywood yıldızı Angelina Jolie geçen hafta sığınmacı sorununa dikkat çekmek için yine Türkiye’deydi. Kendisi, 2011 Haziran’ında Türkiye’nin “derin öngörüsüyle” ön hazırlığını yaptığı sığınmacı kamplarının “promosyonunda” rol oynamıştı.